Eğitimden beklenen öncellikli görevlerden biri toplumun sahip olduğu değerleri tanıyan, yaşayan ve bu değerleri hayatının bir parçası hâline getirmiş erdemli bireylerin yetişmesine rehberlik etmektir. Değerleri kazandırmanın en etkili yollarından biri ise toplumun geleneğinde var olan önemli kültür unsurlarını yetişmekte olan nesillere tanıtmak ve bu unsurları hayatta tatbik edebilecekleri bir şekilde kendilerine sunabilmektir. Bu bağlamda asırlarca İslâm dünyasında sosyal ve ekonomik hayatta önemli görevler icra etmiş olan vakıf kültürü önemli bir fırsattır. Osmanlı toplumunda da başta padişahlar olmak üzere varlıklı ve yardımsever kişilerin toplumun sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim hayatına katkı sağlamak böylelikle insanlara faydalı olabilmek amacıyla vakıflar kurdukları bilinmektedir. Osmanlı’da gerçekleştirilen tüm vakıf hizmetlerini ele almak çalışmanın sınırlarını aşacağından bu araştırmada, Osmanlı toplumunda vakıf hizmetlerinin en yaygınlarından olan kuş evleri, kervansaraylar, zimem defterleri, sadaka taşları ve imaretler, değerler eğitimi açısından ele alınmaktadır. Osmanlı’da yalnızca insanlara değil tüm canlılara kıymet verildiği ve bu açıdan çeşitli vakıflar kurulduğu bilinmektedir. Örneğin kuş, kedi, köpek gibi hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de vakıflar kurulmuş, kurulan vakıflar aracılığıyla önemli hizmetler icra edilmiştir. İslâm medeniyetinin insana ve canlıya vermiş olduğu kıymetin en güzel örneklerini içinde barındıran vakıf hizmetlerinin önemlilerinden biri de kervansaraylardır. Müslim-gayr-i Müslim, hür-köle, zengin-fakir demeden insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm bireylere ücretsiz olarak konaklama ve barınma fırsatı sunan kervansaraylar önemli yol güzergâhlarında inşa edilmiş ve yolculara binekleri ile birlikte ücretsiz bir şekilde konaklama imkânı sunmuşlardır. Osmanlı toplumunda dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinden bir diğerini de zimem defterlerinde görmek mümkündür. Günümüzdeki veresiye defteri anlamında kullanılabilen zimem defterleri, o günün şartlarında bireylerin bakkaldan, manavdan veya kasaptan alış-verişlerini yaptıkları zaman üzerlerinde nakit para olmadığında borçlarını yazdırdıkları defterlerdir. Hayırsever kimseler zimem defterinin bulunduğu dükkânlara uygun zamanlarda giderek hiç kimse fark etmeden zimem defterinden imkânları ölçüsünde belli miktarda borcu öderlerdi. Bu uygulamada önemli olan nokta, borcu ödeyeninin kimin borcunu ödediğini bilmemesi, borcu ödenen kişinin de kimin, kendi borcunu ödediğinden habersiz olmasıdır. Hayatın her alanında özelikle ihtiyaç sahibi kimselere yardım esnasında insan ve insan onuruna son derece önem veren Osmanlı toplumunda görülen diğer bir uygulama da sadaka taşlarıdır. Sadaka taşları uygulaması sadakayı veren ve alan kişilerin birbirini görmediği, hiç kimsenin onurunun zedelenmediği bir yardımlaşma biçimdir. Osmanlı toplumunda uzun yıllar dayanışma ve kaynaşmaya önemli katkılar sunan kurumlardan biri olan imaretler ise medreselerde öğrenim görmekte olan talebeler başta olmak üzere fakirlerin ve yolcuların yemek ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir nevi günümüzdeki aşevlerine benzeyen imaretler de yalnızca Allah’ın rızası esas alınarak kurulmuş olan hayır kuruluşlarından biridir. Çalışmanın amacı, Osmanlı’da gerçekleştirilen bazı vakıf hizmetlerini değerler eğitimi açısından ele almaktır. Bununla birlikte söz konusu bazı vakıf hizmetlerine eğitim sistemi içinde yer vermek suretiyle öğrencilerde dostluk, sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardımseverlik gibi bazı değerlerin ortaya çıkması ve gelişmesinin imkânını değerlendirerek, bu konuda birtakım önerilerde bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni benimsenmiş olup, veri toplamada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen vakıf hizmetlerinin merhamet, şefkat, cömertlik, nezaket, fedakârlık, alçak gönüllülük, duyarlılık, estetik, zarafet, vefa, ihlas-samimiyet, dostluk, sorumluluk, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, diğerkâmlık, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoşgörü vb. değerleri kapsadığı görülmektedir. Bu değerlerin, ders programlarında yer alan ve öğrenciler tarafından içselleştirilmesi beklenen kök değerlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıl Osmanlı toplumunda dayanışma, kaynaşma, birlik ve beraberliğin temeli olan vakıflar aracılığıyla gerçekleştirilen hizmetlere derslerde etkin bir biçimde yer verilmesinin öğrencilerde sevgi, saygı, merhamet gibi birçok değerin kazandırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.
Read full abstract