Gelir dağılımı ve yoksulluk durumları biçiminde somutlaşan sosyal refahın oluşumunda ahlaki değerlerin önemli bir belirleyiciliği söz konusudur. Ahlaki değerlerin toplumda işlevsel ve baskın olduğu durumlarda iktisadi üretkenlik-etkinlik ve sosyal adaletin varlığı şeklinde tezahür eden bu durum, tersi durumda ekonomik kalkınma ve sosyal adalet sorunlarının bulunduğu, sosyal güven eksikliği ve yolsuzluğun karakteristik özellikler olduğu bir toplumsal yapı olarak ortaya çıkmaktadır. Modern dünyanın sosyal refahla ilgili sorunlarını çözmede piyasanın yanı sıra kamu ekonomisinin de etkin olamaması sosyal refahın ahlak boyutunun önemini göstermektedir. Güney Afrika’da yüzyıllık bir sömürü düzeninin ardından iktidarı devralan siyah hükümet tarafından başlatılan ulusal ölçekli bir sosyal adalet girişimi olarak siyah ekonomik güçlendirme politikalarının başarısızlık nedenleri arasında yolsuzluk önemli bir yere sahiptir. Yolsuzlukların güçlendirme politikalarına başarısızlığın yanı sıra ekonomik yapı ve sorunlar gibi teknik nitelikli diğer faktörlerden farklı olarak meşruiyet kaybı gibi daha köklü etkide bulunması ve sosyal refahı artırmak yerine daha da kötüleştirmesi ahlak sosyal refah ilişkisini somut olarak ortaya koyan çarpıcı bir örneklik oluşturmaktadır.