Sort by
Kedilerde Karşılaşılan Göz Hastalıklarının Değerlendirilmesi: Retrospektif Bir Çalışma (2020-2023)

The eye is a sensory organ sensitive to external factors, infections, and metabolic disorders, and eye diseases have a very important place among surgical diseases. This study aimed to report the distribution of eye diseases encountered in cats brought to Dicle University Veterinary Faculty Hospital in the last 4 years (2020-2023) and to contribute to veterinary practice. The study material consisted of 291 cats of different ages, genders and breeds diagnosed with eye disease, brought to Dicle University Veterinary Faculty Animal Hospital between January 2020 and September 2023. Following the history of the cats, a detailed eye examination was performed and the diagnosed eye problem was recorded. In the cats included in the study, conjunctivitis (21.15%), keratitis (19.59%), corneal ulcer (14.09%), keratoconjunctivitis sicca (9.62%), glaucoma (3.44%), uveitis (4.12%), iris staphyloma (4.12%), symblepharon (3.78%), panophthalmitis (3.44%), corneal necrosis (3.09%), nictitans protrusion into the membrane (1.72%), chemosis (1.72%), entropion (1.37%), cataract (1.03%), hypopion (0.69%), proptosis (0.34%), local retinal detachment (0.34%) and dermoid cyst (0.34%) were seen. As a result, conjunctiva and corneal diseases were commonly encountered in cats. In order to prevent visual impairment, it is important not to neglect routine eye examinations and to diagnose and treat diseases early.

Open Access
Relevant
A Microscopic and Molecular Survey of Giardia duodenalis in Lambs in Siirt, Türkiye

Giardia duodenalis is a parasite that causes gastrointestinal diseases and is widespread worldwide. This parasite, which causes infections especially in lambs, is highly prevalent in farm animals. In this study, the prevalence and risk factors of G. duodenalis in lambs were investigated. Lamb fecal samples were collected during the study and microscopic and molecular examinations were performed using Nested PCR method. While Giardia sp. cysts were detected in 28 (23.33%) of 120 samples, the DNA of the parasite was detected in 35 (29.17%) of 120 samples by molecular examination. At the end of the study, the prevalence of G. duodenalis in lambs was recorded between 23.33% and 29.17%. The highest prevalence rate among age groups was found in 16-30 days old lambs, while the highest positivity rate among locations was found in Şirvan district and the lowest positivity rate was found in the center. According to gender, the disease prevalence was higher in females than in males. However, there was no statistically significant difference between location, gender and age groups (p>0.05). In conclusion, G. duodenalis infestations are commonly found in lambs in Siirt province. The results of this study emphasize that control measures and hygiene practices should be implemented to prevent and control G. duodenalis infestations in lambs.

Open Access
Relevant
Radiological, Morphological and Morphometric Investigation of Mandible in Norduz Sheep

Canalis mandibularis içerisinde seyreden nervus mandibularis, foramen mentale’den geçince nervus mentalis olarak isimlendirilir. Bu iki farklı sinirin innervasyon alanları farklıdır. Dolayısıyla bu iki sinirin innervasyonunu sağladığı bölgelerin anestezik blokajlarını sağlamak için bölgenin anatomik ve topografik olarak iyi bilinmesi ve referans noktalarının iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bu çalışma da yetiştiriciliği önem arzeden ülkemizdeki önemli gen kaynaklarından olan Norduz koyunu mandibulasının anatomisinin anlaşılması için makroanatomik, morfometrik, topografik ve radyolojik yöntemler kullanıldı. Çalışmada 10 adet dişi hayvana ait Norduz koyun mandibula’sı kullanıldı. Mandibulalar önce klasik yöntemlerle makroanatomik, morfometrik ve topografik yöntemlerle incelendi. Daha sonra radyoloji ünitesinde MR görüntüleri alındı. Margo alveolaris üzerinde bulunan son molar dişlerin materyallerin hiçbirinde alveolar çukurluktan dışarıya doğru çıkmadığı görüldü. Premolar dişlerin materyallerin yüzde kırkında üç kökten oluştuğu yüzde altmışında ise iki kökten oluştuğu görüldü. Foramen mentale’nin oval ve yuvarlak bir şekilde olduğu ve değişik sayılarda mandibula’nın lateral yüzünde yer edindiği görüldü. Foramen mandibula’nın eliptik bir şekilde olduğu gözlendi. Yapılan istatistiksel analize göre Norduz koyununda mandibula uzunluğu sağ tarafta 146.93±2.95, sol tarafta 147.91±3.32 mm, olarak ölçüldü. Processus condylaris’in infradental aralığa olan uzaklığı sağ tarafta 165.15±2.62, sol tarafta 162.43±2.97 mm, olarak analiz edildi. Mandibula’nın yüksekliği sağ tarafta 87.87±0.75 mm, sol tarafta 88.00±0.81 mm, olarak belirlendi. Margo interalveolaris’in uzunluğu sağ tarafta 35.69±0.61, sol tarafta 36.67±0.72 mm, olarak ölçüldü. İstatistiksel olarak analiz edilen parametreler mandibulalar arasında yön olarak anlamlı bir değer göstermedi (p>0.05).

Open Access
Relevant
Investigation of Serum Cathelicidin, Procalcitonin and Vitamin D Levels in Calves with Pneumonia

Bu çalışmada; pnömoni tanısı konan buzağılarda serum katelisidin, prokalsitonin (PCT), D vitamini ve bazı biyokimyasal parametre düzeylerindeki değişimlerin belirlenmesi ve bu parametrelerin hastalıkla olan ilişkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Pnömoni teşhisi konulan, farklı yaş, ırk ve cinsiyette 30 adet hasta buzağı (Hasta grubu) ile 10 adet sağlıklı buzağı (Kontrol grubu) olmak üzere toplam 40 adet buzağı çalışma materyalini oluşturdu. Hayvanların genel klinik muayeneleri yapılarak hematolojik ve biyokimyasal analizler için kan örnekleri alındı. Kontrol grubundaki hayvanlara göre; hasta grubundaki hayvanlarda vücut sıcaklığı ve total eritrosit sayısı (RBC) değerlerinin istatistiksel olarak artış gösterdiği, bazı hematolojik [Hematokrit (Hct), hemoglobin (Hb), total lökosit sayısı (WBC), ortalama eritrosit hemoglobini (MCH) ve ortalama eritrosit hemoglobin oranı (MCHC)] parametre değerlerinin yüksek, bazılarının [ortalama eritrosit hacmi (MCV) ve trombosit sayısı (THR)] ise düşük olduğu, ancak bu parametrelerdeki değişimlerin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edildi. Kontrol grubu hayvanlara göre; hasta grubu hayvanlarda serum katelisidin, prokalsitonin ve laktat dehidrogenaz (LDH) değerlerinin istatistiksel olarak artış gösterdiği belirlendi (sırasıyla p

Open Access
Relevant
Evaluation of Lipid Peroxidation, Total Antioxidant Capacity and Some Hematological Parameters in Awessi Sheep with Oestrosis

Oestrosis, koyun ve keçilerin burun boşluğu ve frontal sinuslarına yerleşip gelişen Oestrus ovis sineğinin birinci, ikinci ve üçüncü dönem larvalarının neden olduğu bir burun miyazdır. Bu çalışmanın amacı Oestrus ovis larvaları ile doğal enfeste koyunlarda oestrosisin lipid peroksidasyon, total antioksidan kapasite ve bazı hematolojik parametreler üzerine olan etkisini araştırmaktır. Bu çalışma kırk koyun üzerinde yürütüldü. Oestrosisin moleküler tanısı için koyunların her iki burun deliğinden steril pamuklu swaplar ile mukus numuneleri alındı. Lipid perokidasyonu ve total antioksidan kapasite seviyeleri ile total lökosit sayısı, eritrosit sayısı, hematokrit değer ve hemoglobin konsantrasyonunun belirlenmesi için koyunların vena jugularislerinden kan örnekleri alındı. 40 swap örneğinden 35’inin semi-nested PCR yöntemi kullanılarak oestrosis pozitif olduğu tespit edildi. Enfeste olduğu tespit edilen hayvanlar burun akıntısının şiddetine göre iki gruba ayrıldı (grup 1: hafif burun akıntısı olanlar; grup 2: şiddetli burun akıntısı olanlar). Grup 1 ve 2’de serum lipid peroksidasyonu artışının kontrol grubuna göre istatiksel olarak önemli olduğu belirlendi (p˂0,05). Grup 1 ve grup 2 kontrol grubu ile kıyaslandığında total antioksidan kapasitede azalma görülmesine rağmen, kontrol grubu ile aralarındaki farkın istatiksel olarak önemli olmadığı belirlendi (p>0,05). Hematolojik parametrelerde gruplar arasında önemli farklılık bulunmadı (p>0,05). Sonuç olarak, koyunlarda Oestrus ovis larvalarının neden olduğu doku hasarı, lipid peroksidasyonun artışına neden olabileceği kanısına varıldı.

Open Access
Relevant