Abstract

Yalnızlık, insanlığın var oluşundan bu yana, her zaman ve her yerde ortaya çıkabilen bir duygu durumudur. Bu duygu herkes tarafından bilinse de elbette her bireyin kendi yaşam formunun özelliğine göre farklı şekillerde deneyimlenebilmektedir. Yalnız bireyler, başkalarıyla tatminkâr bir bağlantı kuramadıklarında veya bulundukları kendi konumlarından memnun olmadıklarında bu duyguyu geliştirebilir ve bu durumun çoğunlukla doğrudan etraflarındaki fiili insan sayısıyla bir ilişkisi yoktur. Tüm bunlara rağmen yalnız olmanın özünde salt pozitif ya da negatif bir durum olduğunu söylemek doğru değildir. Burada önemli olan, kişinin nasıl yalnız olduğu, yalnızlığı nasıl deneyimlediği ve bu duyguyu nasıl yönettiğidir. Çalışma, öznel bir fenomen olan yalnızlığın modern dünyadaki temsillerinin sinemada nasıl inşa edildiğini sorgulamayı amaçlamaktadır. Sinema evreninin, karakterler aracılığıyla yalnızlığın farklı biçimlerinin aktarılmasında ve yalnızlığın özünü anlamada önemli bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, yalnızlık temasıyla ön plana çıkan Azizler (2021) filmi bir örneklem olarak seçilip eleştirel film analiz yöntemiyle incelenmiştir. Böylece, filmde bulunan üç ana karakterin yalnızlık duygusunu deneyimleme biçimleri incelenmiş, farklı yalnızlık hallerinin karakterler aracılığıyla izleyiciye aktarılması tartışılmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call