Abstract

Tapu sicilinde yer alan, gerçek kişilere ait kayıtlar, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel veri olarak değerlendirilebilir mi? Bu değerlendirmeye olumlu cevap verilmesi durumunda bu bilgilerin ilgili kanun kapsamında korunması gerekir mi? Bu durum tapu siciline hâkim olan ilkelerden aleniyet ile çelişir mi? Benzer şekilde, tapu sicilinin aleni olması durumunda, tapu sicilinde yer alan gerçek kişilere ait bilgilerin paylaşılması özel hayatın gizliliği ilkesine aykırılık teşkil eder mi? Bu bilgilerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde talep edilmesi mümkün müdür? Tüm bu soruların yanıtı aranırken aleniyet ilkesi ile özel hayatın gizliliği hakkı ve kişisel veri kavramları arasında yaşanan çelişkilere değinmek zaruridir. Çünkü tapu sicilinde yer alan kayıtların incelenmesinde mutlak bir biçimde aleniyetin kabul edilmesi durumunda, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi söz konusu olabileceği gibi özel hayatın gizliliği hakkı da ihlal edilebilir. Başka bir ifadeyle, aleniyetin varlığı kadar kulağa hoş gelse de her zaman olumlu sonuç doğurmayabilir. Bu nedenle kişilerin sahip olduğu hakların korunması amacıyla hukuk düzeni, aleniyeti her durumda mutlak olarak sağlamak zorunda bırakılmamalıdır. Başka bir ifadeyle sadece merak, tapu sicilini incelemek için yeterli olmamalıdır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.