Abstract

Tür kuramları, artık metinlerin bir türe ait olmadığını, aynı anda birden çok türe dâhil olabildiğini tespit etmektedir. Türlerin sınırlarının silikleşmesiyle birlikte türler arası etkileşimlerin arttığı gözlemlenir. Türlerin ortak söylemsel kodlarının olmasıyla birlikte, artık yazarların belli bir türle kendilerini sınırlamaması sayesinde aynı metni birçok türün kapsamında okumak olanaklı hale gelmiştir. Ayrıca geleneksel anlamda katı kuralları olan tür ayrımları yerini her metinle değişebilen ya da yenilerini icat etme imkânı bulan söylemsel türlere bırakmıştır. Türlerin ya da edebî eserlerin kullanım değerlerinin tespitiyle birlikte hangi türlere dâhil oldukları gittikçe daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Bu bağlamda edebî eserleri tek bir türe aitmiş gibi değil de farklı türlerin söylemsel özelliklerini bir arada barındıran dinamik yapılar olarak okumak, hem eserlerin daha iyi anlaşılmasına hem de tür kuramlarının geldiği noktanın geçerliliğini test edilmesine olanak sağladığı söylenebilir. Bu makalede de iyi olmayan bir polisiye roman olarak görülen Yeşil Elmalar romanı, aynı anda hem polisiye hem de gizem edebiyatı türlerinin özelliklerini bir arada yansıtan bir roman olarak okunmuştur. Bahsi geçen roman, hem polisiye edebiyattan hem de gizem edebiyatından devraldığı özellikler ışığında incelenmiş, başta tuhaf ve tekinsizlik olmak üzere tekrarladığı kodlar metinden alınan örnekler üzerinden vurgulanmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call