Abstract

Modernizmle beraber dönüşen sanat anlayışı günümüzde kendini çağdaş sanat çatısı altında göstermektedir. Modernizmle başlayan akılcılık serüveni modern sanatın kavramsal alana kaymasında etkili olmuştur. Sanatın taklit etme anlayışının yıkılmasıyla beraber Kazimir Maleviç’in Siyah Kare’si ile örneklendirebileceğimiz bir soyut sanat anlayışı gelişmiştir. Ancak 1917 yılında Marcel Duchamp’ın Çeşme adlı eserinin ortaya çıkmasıyla da soyut sanattan hazır-nesne anlayışına bir kayış olmuştur. Hazır-nesne’nin bir sanat olarak sunulması sanat dünyasında “çağdaş sanat” olarak tanımlanan yeni bir alanın gelişmesine sebep olmuştur. Estetik bir çaba gerektirmeden tamamen kavramsal anlayışla desteklenerek sunulan bu yeni sanat, çağdaş sanat tartışmalarının en önemli meselelerinden biri olmaktadır. Günümüz neoliberal politikalarının gündelik hayatın her alanını etkileyen politikaları sanat alanını da kendine dahil etmekte ve müzecilik, sanat eserleri, küratörlük gibi sanata dair temel meselelerin dönüşümünde önemli bir rol oynamaktadır. Neoliberalizmin her alanı ekonomikleştirme çabaları sanat alanı üzerinde de kendine yer bulur ve sanatı şirketleşme ve yönetim olgularıyla bağdaşan bir seviyeye indirger. Ruben Östlund’ın “Kare” filmi ile Dan Gilroy’un Velvez Buzzsaw filmleri neoliberalizmle dönüşen çağdaş sanatın etkilerinin görülebildiği somut bir alan sunar. Bu bağlamda çalışmada bahsedilen film çağdaş sanat literatüründeki temel eleştiriler çerçevesinde betimsel analiz yöntemiyle incelenir ve her iki filmde de çalışmanın kuramsal çerçevesi ile uyumlu bir bütünlük sağlanır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call