Abstract

Şiir, roman, hikâye ve tiyatro türündeki eserleriyle tanınan Necati Cumalı, Aşk da Gezer romanında, edebî kişiliğine sinen, alışılmış temalardan uzaklaşarak Anadolu insanı yerine, tiyatro oyuncuları çevresindeki ilişkilere yönelir. Tanzimat’tan beri her sahada Batılılaşmaya çalışan Türk aydınına tiyatro muhiti üzerinden toplumcu bir zaviyeden eleştiriler getiren Necati Cumalı, sanatçıları gelenek-modern çatışması içerisinde değerlendirir. Anlatıcının modernle gelenek arasında dengeyi kurmaya çalıştığı romanda 1960’lı senelerin sanat muhitindeki ilişkiler, gerçekliğini, yazarın tiyatro türüyle yakından kurduğu mesaiden aldığı kadar gerçekçi müşahedelerine de borçludur.Toplumcu duyarlığını bu eserinde de devam ettiren Necati Cumalı, romanın akışına müdahale etmeden, sanatçı kavramı, sanatın sınırları ve aşkın sanat dünyasındaki ilişkilere yansıması konularında fikirlerini öne sürer. Çalışmada, İzmir’e gelen bir tiyatro topluluğundaki kadın-erkek ilişkilerinin 1960’lı yıllardaki durumuna yorumlar getirilirken toplumcu yazarın, ideal sanatçı ve ideal ilişki anlayışı belirlenmiştir. Ayrıca yazarın Anadolu gerçekçiliğinden uzaklaştığı bu eserinin Batılılaşma izleğiyle geliştirilerek devrin tuluat gruplarının, modern sanat toplaşmalarının kadın-erkek münasebetleri gibi unsurlarının hususiyetlerinin incelenmesiyle Necati Cumalı’nın edebî kişiliğine bir katkı daha sunulmuş olur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call