Abstract

Tıkınırcasına yeme bozukluğu, telafi edici davranışlar olmaksızın, son 3 ay içerisinde en az haftada 1 kez tekrarlayan, bireyin kontrolünü kaybettiği tıkınırcasına yeme atakları ile karakterize olan bir yeme bozukluğudur. Zayıf benlik algısı, depresyon, belirli bir diyete uyma zorunluluğu, vücut ağırlığında artış gibi durumlar, Tip 2 Diabetes Mellitus ve tıkınırcasına yeme bozukluğu arasında çift yönlü bir ilişki oluşturmaktadır. İki rahatsızlığın birlikte seyretmesinin, diyabetli bireylerde metabolik kontrolünün sağlanmasını zorlaştırabileceği düşünülmektedir. Bu konuda literatürde çelişkili sonuçlar mevcut olsa da vücut ağırlığının, glisemik kontrol ve yeme bozukluğu arasındaki ilişkide düzenleyici olduğu düşüncesi yaygındır. Prevalansa yönelik yapılan çalışmalarda Tip 2 diyabetlilerin %0,1’i ile %25,6’sı arasında bir sıklıkta tıkınırcasına yeme bozukluğu olduğu saptanmıştır. Prevalanstaki bu geniş aralığın, çalışmalardaki katılımcılara ait özelliklerin ve kullanılan tarama araçlarının farklılığından kaynaklandığı düşünülmektedir. Tip 2 diyabetlilerde tıkınırcasına yeme bozukluğu tanısı için geliştirilmiş altın standart bir tarama testi bulunmamaktadır. Ancak bazı araştırmacılar, Yeme Bozukluğu İnceleme Anketi (Eating Disorder Examination-Questionnaire) ve Yeme ve Ağırlık Modelleri Anketi’nin (Questionnaire of Eating and Weight Patterns) taramada kullanmak için kullanışlı yöntemler olduğunu belirtmiştir. Bu derlemede, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve Tip 2 Diabetes Mellitus arasındaki ilişki, görülme sıklığı, metabolik etkileri ve tanıda kullanılabilecek araçlar incelenmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call