Abstract

Evliliğin sona ermesiyle evlilik birliğindeki malvarlığı değerlerinin hakkaniyete uygun biçimde paylaştırılması gerekmektedir. Malvarlığı değerlerinin orantılı biçimde paylaştırılabilmesi için, eşlerin mal rejimi sona erdiğinde talep edebileceği birtakım alacak hakları bulunmaktadır. Eşler, tasfiye aşamasında, kural olarak evlilik süresince edindikleri “edinilmiş mallarının” yarısı üzerinde alacak hakkına sahiptir. Bu hak, artık değer hesabı yapıldıktan sonra çıkan miktarın yarısını oluşturan “katılma alacağı” olarak adlandırılmaktadır. Mal rejimi sona erdiğinde eşler “katılma alacağı” taleplerini mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davalar ile öne sürebileceklerdir. Amaç: Bu çalışmada, “katılma alacağının” talebine ilişkin zamanaşımı süresi ile ilgili öğretideki görüş ayrılıkları ve uygulamadaki son durumun incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada “katılma alacağının” tâbi olduğu zamanaşımı süresine yönelik öğretide iki farklı görüş ayrılığına sebebiyet veren ilgili Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesindeki zamanaşımı süreleri incelenerek Yargıtay uygulamasındaki son durum ile öğretideki görüş farklılıklarının gerekçeleri incelenmiştir. Bulgular: Mal rejiminin sona ermesinde “katılma alacağının” zamanaşımı süresinin Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereğince 10 yıl olması gerektiği yönünde ve Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi gereğince 1 yıl olması gerektiği yönünde iki farklı görüş mevcut ise de Yargıtay TBK m.146 gereği 10 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmektedir. Özgünlük: “Katılma alacağının” tabi olduğu zamanaşımı süresine yönelik görüş ayrılıkları neticesinde zamanaşımı süresi bakımından belirsizlikleri gidermek isteyen ve konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için özgün bir makaledir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call