Abstract

Varlık ve mâhiyet ayrımı felsefenin en temel ontolojik konularından biridir. Bu şekliyle konu Aristoteles’e kadar uzanır. Nitekim İslam felsefesinde de varlık ve mâhiyet ayrımı konusu genel hatlarıyla Aristoleles çizgisinde devam etmiştir. Bununla beraber daha sonra konu hangisinin ontolojik önceliğinin olduğu tartışmasına evrilmiştir. Ancak biz bu makalede ontolojik öncelik konusundan farklı olarak doğrudan mâhiyetin itibari olma özelliği üzerinde duracağız. Nitekim bir şey için “o nedir” sorusunun cevabı olan mâhiyet bu yönüyle ontolojik gerçekliği olmayan itibari bir nitelik olarak kabul edilmiştir. Özellikle İbn Sina mâhiyetin itibari olma niteliğini göz önünde bulundurarak mâhiyeti; bi şart-ı şey, bi şart-ı lâ-şey ve lâ bi-şart-ı şey şeklinde üç kısma ayırmıştır. Mâhiyetin bu üç kısmından biri olan lâ bi-şart mâhiyet aynı zamanda tabiî tümel olarak ta isimlendirilmiştir. Tabiî tümelin dış dünyada ontolojik gerçekliğinin olup olmama konusu felsefenin öne çıkan tartışmalarından birini oluşturur. Bir kısım filozoflar tabiî tümelin dış dünyada ontolojik gerçekliğinin bulunmadığını ve bunun bütünüyle zihni bir değerlendirme olduğunu söylerken bir kısım filozoflar da tabiî tümelin dış dünyada tikel varlıklara yüklem yapılabilmesi bağlamında dış gerçekliğe sahip olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.