Abstract

İş sağlığı ve güvenliği günümüzde temel insan haklarından biri olarak sayılmaktadır. Nitekim İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde, herkesin adil ve elverişli koşullarda çalışma hakkı olduğu kabul edilmiştir. Bu anlayış Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 49’uncu maddesine de dâhil edilmiş ve devlete, çalışanları korumak için gerekli tedbirleri alma zorunluluğu getirilmiştir. Uluslararası antlaşmalar ve Anayasa ile güvence alınan sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışma olanağının bulunmadığı işyerlerinde, çalışanlar da doğal olarak çalışmaktan kaçınmak isteyecektir.
 Uluslararası antlaşmalardan esinlenilerek, Türk iş hukuku mevzuatına dâhil edilen çalışmaktan kaçınma hakkı, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 13’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre çalışanlar, ciddi ve yakın bir tehlike ile karşı karşıya kalmaları durumunda, çalışmaktan kaçınma haklarını kullanabilecektir. Ancak mevcut düzenlemelere göre, çalışanların çalışmaktan kaçınma haklarını kullanmaları neredeyse olanaksızdır.
 Bu çalışmada öncelikle çalışmaktan kaçınma hakkının ne olduğu üzerinde durulmuş ve ardından bu hakkın tanımı, kapsamı ve yasal dayanağı anlatılmıştır. Daha sonra, çalışmaktan kaçınma hakkın kullanılması için gerekli olan koşullar açıklanmıştır. Son olarak ise, çalışmaktan kaçınma hakkının kullanılmasının önünde yer alan zorluklar ele alınmış ve bir değerlendirme yapılarak, çalışmaktan kaçınma hakkının kullanılmasının önünde yer alan zorlukların üstesinden nasıl gelinebileceğine ilişkin öneriler getirilmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call