Abstract

Kelam ilmi hem çağdaşlarının dini akidelerini ispat etmeyi amaçlar hem de modern disiplinlerin verilerinden hareketle dini prensipleri daha da muhkem kılmayı amaçlar. Bir ilmi disiplinin çağdaşlarının düşünsel ihtiyaçlarını ve entelektüel meraklarını tatmin edebilmesini o disiplinin kendisini yenileme kabiliyetinde aramak gerekir. Diğer taraftan kişinin yükümlülük altında olması ya da teklife muhatap olması her dönemdeki insanı ilgilendiren önemli konulardandır. Yükümlülük konusu beraberinde kişinin eylem kapasitesini ve bununla doğrudan ilgili olan insanın özgürlüğü problemini gündeme taşımaktadır. Özgürlük sorunu insanı, varoluşundan beri meşgul eden temel sorunlardan birisidir. Mu’tezile ekolü, İslam geleneğindeki akılcı damarı temsil eden okullardan birisidir. Bu ekolün eylem metafiziğinde insana alan tanıyan girişimler bulunduğu gibi Sünni ekollerce Allah’ın mutlak kemaline ve sıfatlarına uygun görünmeyen bazı yaklaşımları da benimsediği bilinmektedir. Bu çalışmada Mu’tezile’nin son dönemlerindeki en önemli isimlerinden olan Kâdı Abdulcebbâr’ın insan eylemlerine dair yaklaşımlarını yeniden bir okumaya tabi tutarak sünni kesim tarafından da dile getirilen eleştirileri dikkate almayı ve ekollerin yaklaşımlarını Kur’an üzerinden genel bir tasvirini yapmayı hedefledik. Hem Mu’tezilenin hem de Sünni ekollerin hassasiyetlerini hesaba katarak insan eylemlerinde insanın yetkinliğini daha sağlıklı bir temelde ele almaya çalıştık. Nitekim bununla insanın özgürlüğü ve denenmesi sorunu önemli ölçüde cevap bulmakta ve anlam kazanmaktadır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.