Abstract

Çağdaş epistemolojide bilginin doğasıyla ilgili yapılan tartışmalar bilgi için hangi koşulların gerekli ve öne sürülen koşulların ne ölçüde yeterli olduğu üzerine odaklanır. Epistemik açıdan bilgi iyi bir statüdür ve bunu sağlayan koşullar bilginin iyi bir statü olmasının dayanaklarıdır. Buna karşın, bilginin anti-konumu olarak düşünülebilecek cehaletin neden kötü bir statü olduğuna dair soruşturmalar oldukça yenidir. Klasik bir anlayış olarak cehaletin tarifi bilginin yokluğu olarak düşünülüyor olsa da son zamanlarda yapılan itirazlarla bilgiyi sağlayan koşullardan mahrumiyetin her zaman cehalet olarak nitelendirilemeyeceği gündeme getirilmiştir. Yeni görüş olarak isimlendirilen bu yaklaşım, cehaleti yüksek kriterler isteyen güçlü anlamda bilgiden ziyade doğru inancın yokluğu olarak ele almaktadır. Ancak yeni görüş için de cehaletin doğasını açıklamakta güçlükler söz konusudur. Alternatif bir görüş olarak normatif yaklaşım ise cehaletin normatif bir doğası olduğunu ve cehaletin entelektüel bir başarısızlık olarak düşünülmesi gerektiğini ileri sürer. Bu çalışmada, cehalete yönelik tartışma cehaletin neden kötü bir epistemik durum olduğunun izahı üzerinden incelenmektedir. Şöyle ki, bilgiyi iyi bir epistemik statü kabul etmenin nedenleri olduğu gibi, cehaletin de kötü bir epistemik statü olmasının nedenleri açıklanabilmelidir. Fakat cehaletin tarifinin bilgi veya doğru inançtan yoksunluk olarak yapılması yeterli bir açıklama sunmamaktadır. Çalışmanın iddiası normatif görüşün bu konuda en başarılı teori olduğudur. Buna rağmen cehalet olarak nitelendirmesi güç olan bazı durumlar için normatif görüşün hüküm vermekte problemli yönleri olduğu tartışılmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call