Abstract

1960 ve 1970 arasındaki dönem İngiltere'de sporun amatörlükten profesyonelliğe geçiş dönemine tanık olmuştur. Bundan sonra, sporcular sponsorluklar sayesinde maddi olanaklar elde etmişler ve spor girişimciler için de önemli bir odak haline gelmiştir. Ancak, bu yeni dönemde sponsorlar sporcuları tüketici davranışları tetiklemek ve manipüle etmek için kullandıklarından dolayı, sermaye sahipleri çıkarları doğrultusunda medya ve tıp sektörünü sporcu sağlığını hiçe sayarak kullanmaya başlamışlardır. Sporun metalaşması sonucu sporcu üzerinde baskı yaratılmış ve üzerinde baskı hisseden sporcu bunu yasadışı doping kullanımı ile atlatmaya çalışmıştır. Devlet tarafından desteklenen demir perde ülkelerindeki sporcular serbest girişimciler tarafından sportif başarıya zorlanmamış olsalar da, onlar devletleri tarafından benzer bir baskıyla karşı karşıya bırakılmışlardır. Demir perde ülkeleri siyasi üstünlüklerini göstermek amacıyla kendi sporcularını doping kullanmak için zorlamışlardır. Louise Page Golden Girls (1984) adlı eserinde ince bir alayla sporun politikaları eleştirilmiştir. Page, sporun amatörlükten profesyonelliğe dönüşmesinin sonucu olan İngiltere'deki spor anlayışını, demir perde ülkelerinde serbest doping kullanımı ile bunun İngiltere'de yasak olmasının karşılaştırılmasını kullanarak, İngiliz sporcular hakkındaki güncel konuları ve özellikle kadın sporcuların toplumsal cinsiyetlerinden dolayı sporun erkek egemen dünyası tarafından ezilmesini irdelemiştir. Bu nedenle, bu makale ilk olarak 1960'lardan itibaren İngiltere'de atletizmin gelişimi ile ilgili kısa bir tarih verecek, sonrasında 1980'ler İngiltere'sinde sporu metalaştıran medya ve spor arasındaki ilişki incelenecek, ve nihayetinde Golden Girls'de yansıtıldığı şekliyle doping sorunu ele alınacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call