Abstract

Neoliberalizmin bünyesinde yer alan siyasal kültür ve rasyonalite; toplumun ve öznenin hayatının her zerresine etki eden önemli dönüşümleri gerektiren bütüncül bir anlayışı temsil eder. Öyle ki, söz konusu dönüşümler geleneksel ahlakçı bir düzlemde hiyerarşik ve dışlayıcı bir kültürü ihtiva emekle birlikte özneye, “özgür” ama sistemin oluşturduğu toplumsal riskleri yüklenen girişimci bir sermaye rolüyle kolektiviteden yoksun bir konumlandırmayı betimler. Bu yönetimsellik anlayışı zemininde öznenin örgütlenme ve mücadele etme potansiyeli elinden alınmakla birlikte sorumluluk özneye yüklenir. Finansal sermayenin akışkanlık ve sorumluluk alanında özgürleşmesi, pazar alanının genişlemesi ve emeğin yerelleşerek yalnızlaşmasıyla oluşan eşitsizlik temelli sorunlar, sınıfsal düzlemden popülist sağın ahlaki-geleneksel söylemine aktarılır. Bu sayede sisteme yönelik eleştirel yaklaşımın önü kapatılır. Bir başka ifadeyle, ulus devletin otoriterleşerek, sermaye odaklı sorumsuzluğu besleyen tavrı, neoliberal rasyonalitenin toplumsal dayanışma ve mücadele potansiyeli üzerinde yarattığı tahribatı derinleştirir.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.