Abstract

Giriş: İnvaziv fungal enfeksiyonlar (IFI), remisyon-indüksiyon tedavisi alan ve allojenik kök hücre nakli yapılan akut myeloid lösemi ve myelodisplastik sendromlu hastalarda en önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Tanı koymadaki güçlükler ve tanı koymadaki gecikmeler mortaliteyi artırmaktadır. Bu komplikasyonları azaltmak için birçok klinisyen ve uluslararası kılavuzlar tarafından antifungal profilaksi yapılması önerilmektedir. Posakanazol, yeni jenerasyon, geniş spektrumlu oral azol olup yapılan 2 randomize çalışma ile IFI gelişme riskini ve mortaliteyi de azalttığı gösterilmiştir. Bu çalışmada, posakonazol proflaksisinin, remisyon-indüksiyon tedavisi ( antrasiklin bazlı tedaviler ) alan akut myeloid lösemi ve myelodisplastik sendromlu ve allojenik kök hücre nakli yapılan hastalarda invaziv mantar enfeksiyonu önlemede etkinlik, güvenlilik ve tolere edilebilirliğinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntemler: Retrospektif çalışmaya 2007-2020 yılları arasında takip edilen 117 hasta çalışmaya alındı. Hastalar posakanazol ve kontrol grubu olarak iki gruba ayrıldı. Posakanazol grubuna remisyon-indüksiyon tedavisi alan 39 AML ve allojenik kök hücre nakli yapılan 10 AML-MDS hasta alındı, gruptaki tüm hastalar posakanazol ile tedavi edildi. Kontrol grubuna ise remisyon-indüksiyon tedavisi esnasında profilaksi almayan 58 AML tanılı hasta ve flukanazol profilaksi alan 10 AML-MDS hasta alındı. Posakanazol kullanan ve kontrol grubundaki hastalarda fungal enfeksiyon tanısında ve şüphesinde EORTC/MSG (Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Organizasyonu/ (Mikoz Çalışma Grubu) tanı kriterleri kullanıldı. Tanıya yönelik HRCT (Yüksek Rezolusyonlu Akciğer Tomografisi) gibi görüntüleme tekniklerinin yanı sıra galaktomannan gibi biyokimyasal tetkiklerde incelendi. Bulgular: Bu çalışmada allojenik kök hücre nakli yapılan MDS ve AML hasta grubunda posakanazol profilaksisi kullanılanlarda fungal enfeksiyon gelişme riskinin ve antifungal kullanım ihtiyacının diğer gruba oranla daha düşük olduğu saptandı (P<0,001). Kontrol grubunda (profilakside flukanazol kullanılan hasta grubu) olası veya şüpheli fungal enfeksiyonu gösteren HRCT bulguları daha yüksek oranda tespit edildi (P=0,001). Yaş, cinsiyet gibi sosyodemografik özelliklerinin yanı sıra galaktomannan düzeyi, mikrobiyolojik incelemeler, remisyon durumu ve risk faktörleri açısından her iki grup arasında bir anlamlı farklılık yoktu (P>0,05). Tedavi esnasında yan etki gelişimi açısından iki grup arasında herhangi bir fark yoktu(P>0,05). Sonuç: Bu çalışmada literatür ile uyumlu olarak remisyon-indüksiyon tedavisi alan hastalarda invaziv fungal enfeksiyon gelişimini önlemede profilaktik posakanazol kullanımının etkin ve güvenli olduğu, allojenik kök hücre nakli yapılan hastalarda ise profilaktik posakanazol kullanımının flukanazol kullanımına göre daha üstün olduğu gösterilmiştir

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call