Abstract
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca bilim insanlarının çalışma haklarını ve bilimsel özerkliklerini ortadan kaldıran çeşitli ihraçlar ve tasfiyeler yaşanmıştır. Bu çalışmada Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’de üniversitelerde yaşanan toplu akademik ihraçlar/tasfiyeler kısaca ele alındıktan sonra özellikle 2016 yılı ve sonrasında yaşanan ve Barış Akademisyenleri olarak bilinen ihraçlar Anayasa Mahkemesi (AYM) ile diğer yargı kararları ışığında ve sosyal politika perspektifi ile -özellikle çalışma hakkı, ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesi bağlamında- ele alınacaktır. 
 1933 ve 1948 tasfiyeleri, 147’likler (1960), 1402’likler (1983) ve 2016’da “bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildiriyi imzalayan akademisyenlerin ihraçları/tasfiyeleri ülkemiz tarihinde en bilinen akademik ihraç ve tasfiye örnekleridir. Bu büyük çaplı akademik tasfiyeler ve ihraçlar ile çok sayıda bilim insanının görevlerine son verilmiştir. 2016 yılında “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildiriyi imzalayan akademisyenlerin ihraçları Türkiye tarihindeki en geniş akademik tasfiyedir. AYM söz konusu bildiriyi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmiş ve suç olmadığını saptamış, çeşitli ağır ceza mahkemeleri de söz konusu bildiriyi imzalayan ve dava açılan tüm akademisyenlerin tümünün beraatine karar vermiştir. 2016 ihraçları anayasa hukuku ve ceza hukuku açısından sonuçlanmış olsa da bu ihraçların yarattığı hak ihlalleri (çalışma hakkı, ücret hakkı, sosyal güvenlik hakkı, bilimsel faaliyet hakkı) devam etmektedir. İhraç edilen akademisyenler yargı kararlarına rağmen işlerine dönememiştir. 
 Bu ihraçların sadece ifade özgürlüğü değil aynı zamanda sosyal politikanın da konusu olduğu kanaatindeyiz. Bu çerçevede çalışma, sosyal politikanın önemli kavramları olan çalışma hakkı ve ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini esas alacaktır. Çalışma hakkı ihlali gerek sosyal politika öğretisi ve gerekse ulusal ve uluslararası hukuksal düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde ele alınacaktır. Çalışmada akademik ihraçlar ulusal ve evrensel hukuk kuralları ile başta AYM olmak üzere ilgili yargı kararları açısından değerlendirilecektir. AYM kararlarının anayasal bağlayıcılığına rağmen devam eden hak ihlalleri irdelenecektir. Çalışma, karşılaştırmalı tarihsel yöntemi esas alarak, arşiv kayıtlarını ve belgeleri, yargı kararlarını konu ile ilgili teorik çerçeveyi birlikte değerlendiren dokümanter ve keşfedici bir yaklaşımla kaleme alınacaktır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.