Abstract

Yürütmenin durdurulması kurumu, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/2. ve Anayasanın 125/5. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu açıdan yürütmenin durdurulması, hem yasal hem de anayasal bir kurumdur. Anılan düzenlemelerde yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için esasa ilişkin iki şart öngörülmüştür. Bu şartlardan ilki idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması; diğeri ise idari işlemin yürütülmesi halinde telafisi güç ya da imkansız zararların doğacak olmasıdır. Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için söz konusu iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Yürütmenin durdurulması kurumunun esasa ilişkin şartlarından birisi olan “telafisi güç ya da imkansız zarar” kavramının daha önce müstakil bir çalışmaya konu edilmediği görülmektedir. Bu açıdan “telafisi güç ya da imkansız zarar” kavramının, teorik ve pratik boyutlarıyla çerçevesinin çizilmesi önem arz etmektedir. Telafisi güç ya da imkansız zarar kavramının hukukumuza girişi, kavramın Türk idare hukuku öğretisinde yorumlanması ve idari yargı mercilerinin kavrama bakış açısı çalışmamız kapsamında ele alınmaya çalışılacaktır. Telafisi güç ya da imkansız zarar kavramı özelinde uygulanmakla etkisi tükenen işlemler de öğretideki görüşler ve yargı kararları ışığında ele alınacaktır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.