Abstract
Mukâtil b. Süleymân’ın (ö. 150/767) tefsiri, günümüze ulaşan en eski tefsir olması nedeniyle oldukça önemlidir. Bu tefsirin önemi ne kadar tartışılmaz ise müellifin mezhebî kimliği bir o kadar tartışmalıdır. Müellifin mezhebî aidiyeti bu tefsirinin kaynak olma değeri ile yakından ilgilidir. Zira Mukâtil hakkındaki değerlendirmeler, “yalancılık” ile “tefsirde otorite olduğu” şeklinde iki uç noktada seyretmektedir. Çağdaş dönemde bazı araştırmacılar, müellifin mezhebî kimliği üzerindeki bu tartışmaları, Sünnî tefsir geleneğinde Mukâtil’in “sakıncalı” olarak görüldüğüne ve bu durumun müellifin tefsirinin görmezden gelinmesine sebep olduğuna kadar götürmüştür. Gerçekten de Mukâtil’e dair atıfların Taberî ve İbn Ebî Hâtim gibi rivayetleri derleyen ilk dönem tefsirlerinde ya hiç yer almadığı ya da çok az yer aldığı bir gerçektir. Dolayısı ile söz konusu araştırmacılar, problemi yalnızca Mukâtil’in mezhebi kimliği meselesi olmaktan çıkarmakta ve tefsir geleneğinde onun tefsirinin ideolojik sâiklere kurban edildiğini öne sürmüşlerdir. Mukâtil’in mezhebi kimliğine gelince onun Müşebbihe, Mürcie veya Şîa/Zeydiyye’ye nispet edildiğine dair farklı görüşler bulunmaktadır. Bu çalışma özellikle Mukâtil’in Şiî/Zeydî olduğu iddiası üzerine yoğunlaşmaktadır. Mukâtil’in Şiî/Zeydî olduğu iddiası ilk defa Şîa’ya eğilimiyle meşhur İbnü’n-Nedîm (ö. 385/995) tarafından öne sürülmüştür. Şiî ricâl âlimi el-Keşşî (III-IV. /IX-X. yüzyıl) ve Ebû Ca‘fer et-Tûsî (ö. 460/1067) de onun Şiî/Zeydî olduğunu savunmuştur. Ayrıca Ebû Ca‘fer et-Tûsî, Mukâtil’in Muhammed el-Bâkır (ö. 114/733) ve Ca‘fer-i Sâdık’ın (ö. 148/765) ashabından olduğunu vurgulamışlardır. Sünnî gelenekte daha çok teşbih inancıyla suçlanan Mukâtil, çağdaş dönemde tefsirinin muhakkiki Abdullah Mahmud Şehhâte (d. 1951) başta olmak üzere Muhammed Ebu Zehre (ö. 1974) gibi isimler tarafından da Şiî/Zeydî olarak tavsif edilmiştir. Yine Louis Massignon (ö. 1962) ve Montgomery Watt (ö. 2006) gibi oryantalistler tarafından da Mukâtil ile Zeydiyye arasında bir ilişki kurulmuştur. Bu araştırmamızın iki temel amacı bulunmaktadır: Birincisi, müellifin kendi tefsiri üzerinden onun Şiî/Zeydî olmadığına dair ikna edici bazı tespitlerde bulunmaktır. İkincisi ise Mukâtil’in başta tefsir ve hadis kaynakları olmak üzere Şiî gelenekteki yerine ve etkisine dair bazı değerlendirmelerde bulunmaktır. Burada özellikle Şîa’nın temel tefsir ve hadis kaynaklarında Mukâtil’den gelen rivayetlere yer verilip verilmediği, yer verildiyse bunun ne ölçüde olduğu tespit edilmeye çalışılacak ve bu rivayetlerin müellifin elimizdeki mevcut eserleri ile mukayesesi yapılacaktır. Bu sayede Şiî kaynaklarda Mukâtil’e nispet edilen rivayetlerin onun kendi kaynaklarında ve özellikle Salebî gibi ondan çokça istifade eden müfessirlerin eserlerinde bulunup bulunmadığı irdelenecektir. Ayrıca bu Şiî kaynaklarda Mukâtil’e nispet edilen rivayetlerin muhteva analizi de yapılacaktır. Neticede bu çalışmada, bazı Sünnî ve Şiî müellifler tarafından Şiî/Zeydî olduğu öne sürülen hicrî II. asrın önde gelen müfessirlerinden Mukâtil’in mezhebi aidiyeti, Şiî kaynaklar üzerinden değerlendirilmektedir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.