Abstract
Cumhuriyet’in laboratuvarı olarak kabul edilen II. Meşrutiyet Dönemi, Türk tarihçiliği açısından klasik, popüler, akademik ve kurumsal tarih çalışmalarının birlikte yürütüldüğü bir geçiş dönemini temsil eder. Bu dönem, tarih, tarihin faydası ve vazifesi, usulleri, tarih eğitimi, ilmi ve millî tarih konusunda kavrayışın derinleşmeye başladığı ve bilimsel tarihçiliğin kurumsallaştığı bir dönem olması açısından önemlidir. Bu dönemde kurulan ve 1931 yılına kadar çalışmalarına devam eden Tarih-i Osmânî/Türk Tarih Encümeni bilimsel tarih çalışmalarına önemli katkılar sunmuştur. Encümen’in Türk tarihinin ilk bilimsel tarih dergisi olarak nitelendirilen mecmuası, dönemin tarih anlayışını ve zamanla meydana gelen gelişmeleri yansıtmaktadır. Elbette bu geçiş döneminde Mecmua’nın bütün yazarlarının aynı tarih telakkisine sahip olduğu iddia edilemez. Ancak özellikle tarih konusunda dünyadaki gelişmeleri takip edebilen bazı Mecmua yazarlarının Osmanlı ve Avrupa tarihlerine yönelttikleri eleştiriler, bilimsel tarih çalışmalarının önemsendiğini ve tarih telakkisinin gelişmekte olduğunu göstermektedir. Mecmua’da Osmanlı tarihlerine usul, üslup ve muhteva yönünden eleştiriler yöneltilmiştir. Üslup ile ilgili eleştirilerde, İran ve Bizans edebiyatının etkisiyle tarih yazımında ortaya çıkan ve uzun süre etkisini devam ettiren ağdalı ve mübalağalı dil kullanımının tarihin halk için üretilmeye başladığı II. Meşrutiyet şartlarında ihtiyacı karşılamadığı vurgulanmıştır. Usul ile ilgili eleştiriler, eksik ve yanlış bilgi verme, tenkit usullerini uygulamama, gereksiz tafsilata girme ve bazı konularda padişaha yaranmak için hakikati saptırma vb. konularda yoğunlaşmıştır. Muhtevaya yönelik eleştiriler, Osmanlı tarihlerinin daha çok siyasi ve askerî konulara yer verip içtimai, iktisadi, ticari ve kültürel konuları ihmal ettikleri yönünde olmuştur. Avrupa tarihlerine yönelik eleştirilerde ise eksik, yanlış ve uydurma haberlere yer verip garazkâr ve taraflı yaklaşım sergilemeleri ön plana çıkmaktadır. Mecmua’nın Osmanlı dönemi makalelerinde daha çok Osmanlı ve Avrupa tarihlerinin eksik ve yanlışlarla dolu olduğu vurgulanırken, Cumhuriyet dönemi makalelerinde usul hatalarıyla ilgili tespitler daha çok ön plana çıkmaktadır. Bu durum, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e tarih telakkisinin geliştiğini ve derinleştiğini göstermektedir.
Published Version (Free)
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.