Abstract

Bu çalışma, Osmanlı Devletinde egemen olarak padişahın şahsı ile devlet tüzel kişiliğinin birbirinden ayrılması sürecinin evrimini konu edinmektedir. Bu bağlamda Osmanlı siyasal modernleşmesi, teorik çerçevede değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, modernleşme hareketleriyle birlikte devlet tüzel kişiliğinin padişahın şahs-ı manevisinden ayrılarak bürokraside somutlaşmasının tedricen gerçekleştiği; bürokrasi ve padişah arasında kimi zaman bürokrasinin kimi zaman padişahın lehine birtakım gelişmeler yaşandığı tespit edilmiştir. Buna göre modernleşme hareketleriyle birlikte padişahın şahsı ile devlet tüzel kişiliğinin birbirinden ayrılmasının ilk izleri Sened-i İttifak’ta somutlaşırken, Tanzimat döneminde bürokrasinin meşruiyetini sağlayacak, dolayısıyla devlet tüzel kişiliğini somutlaştıracak gelişmelerin daha yoğun olduğuna dikkat çekilmiştir. Fakat sonrasında Kânûn-ı Esâsî ile egemen bir figür olarak padişahın kendine anayasal bazı güvenceler sağlamasına rağmen özellikle II. Meşrutiyet döneminde bu ayrıcalıklarını da kaybettiği tespit edilmiştir. Böylece siyasi bir figür olarak padişahın gittikçe sembolik bir pozisyona gerilerken egemenliğin devlet tüzel kişiliğini temsil etmesi sebebiyle meclis ya da bürokrasi gibi kurumlarda temerküz etmeye başladığı sonucuna ulaşılmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call