Silikon İmplant Konmuş Sıçanlarda Aselüler Dermal Matriks Kullanımının Kapsül Kontraksiyonu Üzerine Etkisi

Abstract

Amaç: Silikon meme implantlarının kullanılmaya başlandığı son 50 yılda, meme büyütme ve mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu ameliyatlarının sayısında dramatik bir artış olmuştur. İmplant etrafında gözlenen kapsül kontraksiyonu, bu hasta gruplarında ikincil ameliyatı gerektiren en sık implant ilişkili komplikasyondur. İmplant ilişkili komplikasyonları azaltmak ve implant etrafında destek dokusu oluşturmak amacıyla aselüler dermal matriks (ADM) içeren ürünler kullanılmaktadır. Bu çalışmada, ADM'nin kapsül dokusu oluşumu üzerindeki etkileri, yara iyileşme sürecinde görülen benzer hücresel dinamikler göz önünde bulundurularak, incelenmeye çalışılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada 24 tane Sprague-Dawley tipi sıçan kullanılmıştır. Deneysel çalışmamızda sıçan pektoral kası kesilerek, silikon implantların yerleşeceği subpektoral cepler oluşturuldu. On iki deneğe sadece silikon implant subpektoral yerleştirilerek kontrol grubu; diğer 12 deneğe ise Belladerm® ile sarılmış silikon implant subpektoral yerleştirilerek deney grubu oluşturuldu. Altı haftalık takipten sonra tüm denekler sakrifiye edilerek, her implant etrafında oluşan kapsül dokusu histolojik incelemeye alındı. Bulgular: Histopatolojik değerlendirmede gruplar arasında, polimorfonükleer lökosit hücre (PMNL) yoğunluğu, mononükleer lökosit hücre yoğunluğu, sinovyal metaplazi kalınlığı istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Kontrol grubu ve deney grubu karşılaştırıldığında, PMNL yoğunluğu açısından 2 grup arasında anlamlı fark bulunamamıştır (p=0,93). Her 2 grup arasında monosit yoğunluğu karşılaştırıldığında deney grubunda, kontrol grubuna göre daha fazla monosit infiltrasyonu gözlenmiştir (p=0,26). Her 2 grup arasında inflamasyon yoğunluğu açısından karşılaştırma yapıldığında, deney grubunda daha fazla inflamasyon yoğunluğu saptanmıştır (p<0,001). Sinovyal metaplazi kalınlığı değer- lendirildiğinde her 2 grup arasında anlamlı fark saptanmıştır (p<0,001). Sonuç: Kapsül dokusu oluşumunda bimodal inflamatuar, yanıtın önemli bir süreçtir. Çalışmamızda, Belladerm® in rezorbsiyona uğramadığı ve bimodal inflamatuar yanıta göre dokuyla entegrasyona girdiği deneysel olarak kanıtlanmış oldu. Bu veri, ADM'nin kapsül oluşumu üzerine pozitif etkisi olarak yorumlanabilir. Ancak geç dönem kapsül kontraksiyonu oluşumu üzerine etkisini anlamak için uzun süreli ve daha detaylı analiz için immünohistokimyasal boyamaların yapıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.