Abstract

Dinî çeşitlilik olgusu, geçmişle kıyaslandığında çok daha yoğun şekilde tecrübe edilmektedir. Birbirinden oldukça farklı metafizik ve teolojik iddialara sahip dinî geleneklerin varlığı onların hangisinin gerçek hakikati içerdiği sorusunu gündeme getirmektedir. Çünkü birbirinden farklı dinlerin hakikat anlayışlarının doğrulanabilirlik açısından epistemik bir eşitliğe sahip oldukları yadsınamaz. Fakat diğer taraftan dinî çeşitlilik olgusunun ürettiği sorular, doğal olarak meseleye dair birbirinden farklı epistemik yaklaşımların ortaya çıkışına vesile olmuştur. Bu makale bu farklı epistemik yaklaşımlardan biri olan dışlayıcı perspektifin William P. Alston ve Alvin Plantinga gibi reformcu epistemologlar tarafından ne şekilde savunulduğuna odaklanmıştır. Onlar herhangi bir dinî geleneğin diğer dinî veya dinî olmayan muarızları karşısında tek rasyonel tercih olabileceği iddiasının kısır döngü içermeyen objektif delillerinin olmadığının farkındadır. Fakat buna rağmen Alston ve Plantinga bir mü’minin, mensubu olduğu dinîn başka dinlerle kıyaslandığında eşsiz bir biçimde hakikat içerdiğine inanmasının irrasyonel olmadığını iddia eder. Ancak böyle bir sonuca ulaşmanın zannedildiği kadar kolay olmadığı açıktır. Makale bu iki düşünürün genel dinî epistemoloji anlayışlarına paralel bir biçimde şekillenen dinî dışlayıcılık algıları ve bu bağlamda onlara yöneltilen temel eleştirileri değerlendirmektedir.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.