REFLECTIONS of MINIMALISM ON CONTEMPORARY CERAMICS

Abstract

1960’li yillarin sonlarinda ortaya cikan ve Modernist hareketin son etkili hamlesi olarak ele alabilecegimiz Minimalizm, sanat tarihinde onemli bir yere sahiptir. II. Dunya Savasi sonrasinda Amerika’da toplumsal yapida yasanan koklu degisimler sanati etkilemis, bunun sonucunda Minimalizm, Soyut Disavurumcu harekete karsi, alternatif bir soylem olarak sanat alaninda kendini gostermistir. Basta ciddi elestiri ve direnise maruz kalan Minimal Sanat, zaman icinde elestirmenler ve izleyici gozunde kabul gormus ve guclu bir yapiya kavusmustur. Modernizmle birlikte geleneksel koklerinden kurtulup, bir cagdaslasma sureci yasayan seramik, malzemenin kendine ozgu kimligiyle hem formal hem de kavramsal acidan yeni anlatim bicimlerine kavusmustur. Seramik ve Minimalizm, ilk bakista egreti duran, birbirleriyle iliskileri bir cirpida algilanmayan iki ayri ve yabanci olgu gibi gorunmektedir. Bu izlenim bir anlamda gerceklik payi da tasimaktadir. Bu calisma tarihsel surec icinde Minimalizmi ve onun Cagadas Seramik uzerindeki yansimalarini incelemeyi hedefler. Calisma ayrica minimalist dusunce yapisi ve estetik ile iliski kuran onemli seramik yapitlara deginir. Bir yanda gecmise ait uyandirdigi tum kokensel his ve duygularla seramik , diger yanda soguk, mesafeli ve olculu Minimal Sanat. Bu calisma, sanat tarihinde adi konulmamis bu birlikteligin pratikteki etkilesimini incelemeyi hedeflemektedir.