Abstract

Yürürlükteki 1976 tarihli Portekiz Anayasası, uzun süren bir diktatörlük tecrübesinden sonra yapılması sebebiyle, kamu gücü kullanan otoriteleri olabildiğince sınırlamayı amaçlayan, kazuistik ve sert bir anayasadır. İdarenin teşkilatlanmasına ve faaliyetine ilişkin detaylı hükümler içeren, aynı zamanda idari usulün ve idari yargılama usulünün çerçevesini çizen Anayasa, idare hukukunun anayasallaşması olgusuna da örnek teşkil etmektedir. Anayasa’daki etkili yargısal korunma hakkını somutlaştıran 2002 tarihli İdari Yargılama Usulü Kanunu (Código de Processo nos Tribunais Administrativos), başta yargısal emir olmak üzere, idari yargıcı güçlendiren birçok müesseseyi düzenlemektedir. Son versiyonu 2015 yılında yürürlüğe giren İdari Usul Kanunu (Código do Procedimento Administrativo) ise, Anayasa’nın koyduğu esaslar doğrultusunda, idare ile bireyler arasındaki eşitsizliği azaltan çok sayıda yeni çözüm getirmektedir. İdari yargı örgütü bakımından yaklaşık bir buçuk asırdır Fransız modelini benimseyen ülke, yine Anayasa’nın etkisiyle mahkeme tipi örgütlenmeyi (Alman modelini) tercih etmiş durumdadır. Bu makale, Portekiz’de idarenin yargısal denetimine ilişkin anayasal çerçeveyi tasvir etmekte, İdari Usul Kanunu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu hakkında temel bilgiler vermekte ve Türk hukuku açısından karşılaştırmalı değerlendirmelerde bulunmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call