Abstract
Kimlik, bireyin kim olduğu hakkında kendisine sorduğu soruların cevabıdır. Bu cevabın süreklilik, bütünlük ve tutarlılık içeren bir yapıda olması kimlik inşasının temel niteliğidir. Kimlik edinmek, önemli psikolojik ihtiyaçlardan birisidir. Bu terimi psikolojiye kazandıran kişi olarak Erik Ericson pek çok kimlik teorisine temel teşkil etmiştir. Ergenlik döneminde kendisini ciddi şekilde hissettiren kimlik arayışı, yetişkinlikte dengeli ve sürdürülebilir bir kimlik duygusunun temelini oluşturur. Kimlik duygusu, bireyin şahsi gerçeklik içinde kendisini tanımlamasına imkân sağlamaktadır. Öznel ve doğal bir kimlik algısı oluşturmakla birey hayat amacı ile ilgili sağlam bir bilgiye sahip olmuş olmaktadır. Bireysel kimliğin yanında kişi içinde yaşadığı toplumun milli, siyasi, dini, ekonomik değer yargılarını da içselleştirmeye dönük bir yönelim içine girer. Bu yönelim, kazanılmış kimlikleri ortaya çıkarır. Kazanılmış kimliklerin oluşturduğu koşullar, bir takım kalıp ve kategoriler meydana getirir. Kimlik psikoloji, sosyoloji ve sosyal psikolojide çalışılan önemli konulardan birisidir. Birey ve gruplar için kimlik inşası üzerine sosyal bilimsel zeminde pek çok araştırma yapılmasına rağmen kimlik algısında dinin rolü üzerine az sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu çalışmada, gençlerde kimlik algısı ve dini hayat arası ilişkinin ele alınması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda gençlerin kendileri için geliştirdiği şahsi gerçeklik olarak kimliğin inşası, dini kimliğin gençlerin yaşamına etkileri ve kimlik algısının dinden ne kadar etkilendiği karşılıklı ilişki yaklaşımı içinde incelenmektedir. Nitel araştırma yöntemi takip edilerek gerçekleştirilmiş olan bu çalışmada, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde lisans seviyesinde eğitim alan 10 kız ve 10 erkek öğrenciden mülakat tekniği ile veri toplanmıştır. Görüşme sırasında 2 katılımcı görüşmeden çekilmek istediğini belirttiği için 18 katılımcının verdiği cevaplar değerlendirmeye alınmıştır. Katılımcıların verdiği cevaplar içerik analizi ile incelenmiş ve bulgular bilimsel açıdan yorumlanmıştır. Katılımcıların bireysel ve durumsal kimlik algılarına bakıldığında, gençlerin daha önce kendileriyle ilgili bir farkındalıklarının olmadığı göze çarpan ilk unsurdur. Katılımcılardan sadece dördü kendilerini milli ve manevi kimlik üzerinden tanımlarken bir katılımcı da kendisini dini bir grup üzerinden tanımlamaktadır. Din sadece bir rahatlama, kendilerini bütün bu olumsuzluklara rağmen güvende hissetme aracı olarak görülmektedir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.