Abstract
Vahye dayalı dinlerin toplumsal kabulleniş ve coğrafi yayılışıyla birlikte, onların sosyal değerler, kurumlar ve dönemin bilimsel anlayışlarıyla olan ilişkisi de tartışılmaya başlamıştır. İslam düşüncesi tarihinde süreç aklileşme dönemi olarak bilinmektedir. Akılla vahiy, felsefeyle din arasındaki epistemik münasebetler İslam dininin ortaya çıkışından itibaren kabul ve reddiyelerle süregelmiştir. Çalışmamız, İslam’ın erken dönemlerindeki dini inancın rasyonelleşme sürecinde cahiliyye zihin yapısı, kabilecilik ve ümmilik gibi sosyo-kültürel engellerin yanı sıra, ulema ve ümeranın bilimsel merakı, kısa sürede genişleyen fetih harekâtı, çeviriler gibi aklîleşmeyi mümkün kılan etkenleri konu almaktadır. Rasyonelleşme sürecinde yaşanan ihtiyaç, imkân ve zorlukları ortaya çıkarmaya çalıştığımız makalemizdin amacı, günümüzde de yaşanan benzer ihtiyaç, imkân ve engellerin erken dönem kaynaklı olduğunu gö(ste)rmek ve dönemin koşullarını dikkate almadan güncel bazı sorunların çözülemeyeceğine işaret etmektir. Bu anlamda, makalemizi hazırlarken gerek erken ve orta çağların tarihsel verilerine, gerekse de bu süreci anlaşılır kılacak analitik yöntemlere başvurduk.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.