Abstract

"21. yüzyıla girerken sanayileşme yolunda ilerleyen ülkelerin sayısında ciddi bir artış olmuş, daha önce sadece gelişmiş ülkelerin tekelinde olan “sanayi malları piyasasında” gelişmekte olan ülkeler de yerlerini almaya başlamıştır. Bu durum günümüzün acımasız rekabet ortamında bu pazara yeni giren ülkeleri daha farklı yöntemler geliştirmek zorunda kalmıştır. Dünyamızın yeni ekonomik sistemi içerisinde “yenilik” üretemeyen milletlerin başarılı olma şansı oldukça düşüktür.
 
 Yaşadığımız yüzyıl muhtemelen ‘innovasyon (yenilik geliştirme)’ çağı olarak anılacaktır. 
 Yenilik yaratabilmek için sürekli olarak gelişmeleri takip edebilen ve bilimsel araştırmalar yapabilen sistemlere ihtiyaç vardır. Bu fonksiyonu en iyi şekilde yerine getirebilecek organizasyonlar bilimsel kuruluşlar, üniversiteler ve araştırma merkezleridir
 
 Geçmiş yıllarda üniversitelerle sanayi kuruluşları arasındaki ilişkiler, sanayinin belirli bir ihtiyaca yönelik olarak üniversitelerden bu konuda araştırma yapmasını istemeleri şeklinde tek yönlü ve kesintili bir şekilde yürütülmüştür. Ancak yeni şartlar daha kapsamlı, sürekli ve kurumsallaşmış bir ilişkinin kurulmasını gerektirmektedir.
 
 Bu araştırmanın amacı; halen sayıları 190’a yaklaşan üniversiteye ve dünya piyasalarında tanınan markalar üreten sanayi kuruluşlarına sahip ülkemizin, üniversite-sanayi işbirliğinde daha etkin bir sistem geliştirebilmesi için öneriler sunmaktır. 
 
 "

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call