Abstract

Nurettin Topçu`ya göre var olmak; düşünmek, sevmek ve iradî hareketler gerçekleştirmektir. Topçu “var olmak”ı bu kavramlarla izah etse de bu konuda insana tam anlamıyla sadece “hareket”in rehberlik edebileceğini iddia eder. Eğer insanın bir cevherinden bahsedilecekse, iradî hareketler gerçekleştirebilme kabiliyeti onun cevheridir. Çünkü insan varlığını ve onun boyutlarını sadece hareket sayesinde anlayabiliriz. Düşünmek ise, insanın olsa olsa kısmî özüdür. Bundan dolayı, hareket kabiliyetinin gelişmesi düşünme kabiliyetinin gelişmesini sağlar; sırasında, düşünmek de hareketin gelişmesine elbette katkıda bulunur. İnsan hareketlerinin varlığı ve devamı, gayesi olan sonsuzluğa doğru yol almasına bağlıdır. Nitekim, insan, sadece sonsuzlukta huzur bulabileceği için, ona doğru gitmek ister. Bu gidişi, insanın içinden gelen, harekete geçirici bir güç olan mesuliyet yönlendirir. Bu itici güç, farklı imkân ve boyutlarıyla yeni varoluş alanları keşfetme ihtiyacını doğurur. İnsan varoluşu, tüm yönleriyle önceden zaten tespit edilmiş başlı başına bir şey değildir. Topçu`ya göre, bir insanın ayırt edici özelliklerini geliştirmesi ve belli bir olgunluk düzeyine ulaşması, ancak sonsuza ayarlı fikir ve hareketler sayesinde olmaktadır; çünkü âleme ve sonsuza yöneliş, insan için varoluş imkânlarını çeşitlendirir. Bunun aksine, insanı yeni bir varoluş düzeyine yükseltmeyen, sonsuza ulaştırmayan, çokluktan birliğe götürmeyen düşünme biçimleri ve hareket tarzları ise, gerileticidir. Dolayısıyla, insanların, menfaatleriyle uyumlu fikir ve inançlara bağlanması, onlara koşut hareket etmesi, ahlâkî ve manevî düşüşle sonuçlanır. Yani, insanın benlik ya da şahsiyetinin derinliklerinden gelmeyen düşünce ve hareketler, ten ve iştahalar sahası sınırlarında kalır, öteye geçemez.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call