Abstract

Toplumsal yaşamı derinden etkileyebilen doğal afetler, idarenin kolluk yetkilerini genişleten faktörlerden birisidir. 7269 sayılı Kanun, 6306 sayılı Kanun ve 5902 sayılı Kanun gibi kanunlarda doğal afetlerin etkisinin azaltılması ve ortadan kaldırılması hususunda idareye çeşitli yetkiler ve görevler verilmiştir. Tanınan yetkilerin önemli bir bölümü olağan dönemde çok fazla karşılaşılmayan yetkiler olduğu için bunlar, kanuni tabirle ‘olağanüstü yetkiler’ olarak ifade edilebilir. Doğal afetler aynı zamanda Anayasa’da olağanüstü hal ilan edilebilecek durumlardan birisi olarak düzenlenmiştir. Bu durumda doğal afet dönemleri, duruma göre ülkenin tamamında ya da bir bölümünde temel hakların ve hürriyetlerin olağan dönemlere göre daha fazla kısıtlanabildiği ve hatta durdurulabildiği dönemler olarak ortaya çıkmaktadır. 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nda idarenin kolluk yetkilerinin daha da genişletildiği görülmektedir. Doğal afetler konusunda mevzuat ve yetkili organ çeşitliliği gözetildiğinde, sadece afetler konusunda yetkili ve görevli Afet Bakanlığının kurulması, yetkili olan diğer idari organlarla, üniversitelerle ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapılması, bakanlığın taşra örgütlerinin oluşturularak personel ve teçhizat eksiğinin tamamlanması, tüm afetlerle mücadelede etkinliği artıracaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call