Abstract

Amaç: Miyelodisplastik sendrom (MDS) akut miyeloid lösemiye dönüşüm riski yüksek olan, artmış apoptozis ve azalmış hematopoez oranlarıyla karakterize klonal bir hastalıktır. MDS patogenezi tam olarak açıklanabilmiş değildir. Olguların ~%50' si anormal karyotiptedir ve bu oran ikincil MDS' de %80 civarındadır. P53 proteini kök hücre homeostazının önemli düzenleyicisidir ve hücre döngüsünün düzenlenmesi, apoptotik ile enflamatuar yanıt gibi bir dizi hücresel olayda yer alır. Genomik bütünlüğün korunmasında da önemli görevleri bulunan TP53 geni kanserlerde sıklıkla mutasyona uğramaktadır; ancak, mutasyonlarının yanında bazı gen polimorfizmlerinin de kanserle ilişkili oldukları bilinmektedir. Çalışmadaki amacımız, dört yaygın p53 tek nükleotid polimorfizminin MDS’ deki yaygınlıklarını ve hastalık gelişimi üzerine etkilerini belirlemektir. Bu amaçla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı' nda MDS tanısı ile takip edilen ya da yeni tanı almış 100 olgu çalışmaya dahil edildi. Gereç ve Yöntem: MDS’li olguların periferik kan lökositlerinden izole edilen DNA’lar gerçek-zamanlı PCR yöntemiyle çalışılarak, p53 polimorfizmleri (rs35163653, rs35993958, rs1800371, rs1042522) uygun probların kullanımıyla ve erime eğrisi analizleriyle belirlendi. Bulgular: İncelenen dört yaygın p53 polimorfizmin arasında özellikle rs1042522 polimorfizmindeki atasal olmayan G alelinin MDS’li olgularda artmış olduğu gözlenmiştir (C:%30.3; G:%69.7). Fonksiyonel olduğu, yani sentez edilen proteinin fonksiyonunu etkilediği bilinen bu polimorfizmde 417. pozisyonundaki C nukleotidinin G’ye transisyonu (C>G), proteinin 72. pozisyonundaki prolin amino asidinin arjinine (P72R) kodlanmasına yol açmaktadır. Sonuç: Çalışmamız, MDS hastalık grubunda rs35163653, rs35993958, rs1800371 ve rs1042522 p53 polimorfizmlerinin araştırıldığı ilk çalışmadır. Bunlardan, rs1042522 polimorfizminin kansere yatkınlık ve duyarlılıkla ilişkili olduğu yapılan diğer bazı çalışmalarla gösterilmiş olması nedeniyle, MDS hastalığı için de yüksek risk oluşturabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, MDS hastalığı için gerçekleştirilen bu çalışmanın daha geniş bir olgu grubuyla tekrarlanmasıyla rs1042522 polimorfizmi ileride MDS teşhisinde belirteç olarak kullanılabilecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call