Abstract

Bilim tarihi disiplini, ilk doktora derecesinden bu yana geçen yetmiş sekiz yılda bilime ve bilimsel ilerlemeye dair belli başlı soruları odağına taşımış olsa da özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren disiplinin bilimle birlikte kendisini de nesne olarak tanımlama ve konumlandırma gerekliliği ile yüzleşmektedir. Bu çalışma Batı’da ve Türkiye’de akademik olarak kurumsallaşmış bilim tarihi disiplininin meta-düzeydeki refleksif problemlerini tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu bağlamda üç boyutlu bir problem ağı ortaya çıkarılmıştır. Her üç boyutu da ortaklaştıran somut durum çeşitlenmedir. Bilim tarihi disiplini kuruluşunda ön görülen netliği git gide kaybetmekte, ‘bilim tarihi’ adı bilimin geçmişini konu edinen bir dizi araştırma programının taşıdığı akraba benzerliğinin adı durumuna gelmektedir. Bunun nedenlerine dair gerek meta-teorik tartışmaların yürütülebileceği bir hat açmak gerekse de bu hat üzerinde empirik alan araştırmalarına teorik zemin hazırlayabilmek için problem tespiti üç boyutlu olarak yapılandırılmıştır: (1) Bilim Tarihi – Akademik Felsefe ilişkisi, (2) Bilim Tarihi – Epistemoloji İlişkisi ve (3) Bilim Tarihi – Bilim Teorisi (Felsefesi) İlişkisi. Sonuçta bu hat üzerinden yapılandırılan merkezi soru şudur: Bilim tarihi, gerek genel bilim eğitimi ve akademi mecrasında gerekse de BTÇ / STS içerisinde ‘bilim’e ilişkin diğer araştırma programlarının veya disiplinlerinin sağlayamayacağı, fakat onlarla entegre olabilecek nasıl bir içerik veya kavrayış üretebilir?

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call