Abstract

Ekonomik yoğunlaşma uygulamada en yaygın şekilde gruplaşma anlamında konzern/şirketler topluluğu ve şirket birleşmeleri şekliyle kendini göstermektedir. Şirket birleşmelerinde birleşen ve tek bir şirket haline gelen şirketler hem hukuki ve hem de ekonomik bağımsızlıklarını yitirmektedir. Konzern şeklinde ekonomik yoğunlaşma modelinde ise, bağlı şirketler hukuki bağımsızlıklarını korurken, ekonomik bağımsızlıklarını yitirirler. Bu durum ise hukuken ve ekonomik bakımdan şirketlerin bağımsızlığı üzerine kurulu bir hukuk sistemi (geleneksel şirketler hukukunun) ile bağdaşmamaktadır. Bu uyumsuzluğu gören hukuk düzenleri harekete geçmiş ve şirketler hukukunu buna uygun düzenlemişlerdir. Başta Almanya olmak üzere, İsviçre ve Türk Hukuku’nda düzenlemeler yapılmıştır. Türk kanun koyucusu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 195 - 209 hükümleri arasında ilk defa bu yeni düzene uygun hükümler sevk etmiş, konuyu müstakil ve etraflıca ele almıştır. “Konzern” Alman hukukunda esas alınan kanuni terim iken, “şirketler topluluğu ve topluluk” Türk hukukunda “konzern” yerine kullanılan kanuni bir terim halini almıştır. Alman konzern hukuku POK § 18 paragrafı ekseninde tek elden yönetimi konzernin belirleyici unsuru olarak kabul ederken, Türk şirketler topluluğu hukuku, Alman konzern hukukundan farklı olarak eş düzey konzernleri ve tek elden yönetim sistemini kabul etmemiş ve düzenlememiştir. Türk şirketler topluluğu esaslı olarak kontrol prensibine göre açıklanmaktadır. Başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan saf holdingler (ve karma holdingler de) TTK md. 195’de belirtilen şartları sağlıyor ise hâkimiyeti altında bulunduğu şirket veya şirketlerle birlikte şirketler topluluğu oluşturacaktır. TTK md. 195 vd. hükümleri ile anlatılan ve ortaya konulan bir üst kavram olarak ‘şirketler topluluğu hukuku’’dur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call