Abstract

Kök Türkçe döneminde henüz Türk dilinde olmayan sızıcı f sesi, ilk defa Uygur Türkçesi metinlerinde, aslen f’li olan ödünç sözcüklerin yanı sıra p > f değişikliğine uğramış bazı Türkçe sözcüklerde karşımıza çıkmaktadır. Din değişikliği ile birlikte Uygur alfabesinin yanında Arap alfabesini de kullanmaya başlayan Türkler, Hakaniye Türkçesinden itibaren, içinde f sesi geçen ödünç sözcüklerin yazımında bu sesi bolca kullanmışlardır. Uygur Türkçesinde ve Hakaniye Türkçesinde f karakteri ile yazılan ödünç sözcükler, Codex Cumanicus’ta da Latin harfleri ile yine f biçiminde yazılmışlardır. Klasik Çağatay Türkçesinde Ali Şir Nevâî’nin eserlerinden itibaren bazı Türkçe sözcüklerde az sayıda da olsa p > f değişikline rastlanmaktadır. Klasik Sonrası Çağatay Türkçesi döneminde, bilhassa Doğu Türkistan bölgesinde yazılan metinlerde ise p > f değişikliğine uğramış sözcüklerin sayısı oldukça artmıştır. Bu makalede, Fransa Millî Kütüphanesi (Bibliothèque nationale de France) “SUPPL. TURC. 1010” numarada kayıtlı olan Şâh-nâme adlı el yazması eserden hareketle, p ve özellikle f sesinin Kök Türkçeden Çağatay Türkçesine kadar uzanan süreçteki durumu, Türk dilinde, patlayıcı bir ses olan p’den, sızıcı bir ses olan f’ye geçiş eğilimi incelenmiş ve Klasik Sonrası Dönem’de Doğu Türkistan bölgesinde yazılan Çağatay Türkçesinin Kumul ağzına dayandığı fikri ileri sürülmüştür.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call