Abstract

Kısıtlama, fiil ehliyetinin sınırlandırılmasıdır. Kısıtlama, bu yönüyle kişi özgürlüğüne doğrudan bir müdahale olduğu için ancak kanunda sınırlı bir şekilde sayılan sebeplere dayanılarak bir mahkeme kararı ile gerçekleşebilir. Önemli sonuçları sebebiyle genel usul hükümlerinin yanısıra kısıtlama yargılamasına ilişkin bazı özel kurallara bizzat Medeni Kanun’da yer verilmiştir. Kısıtlama kararı kesinleştikten sonra derhal kısıtlının yerleşim yeri ve nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan edilmektedir. İlan, kısıtlı kişiyle hukuki ilişkiye giren üçüncü kişilerin iyiniyetini bertaraf eder. İlanın amacı işlem güvenliğini sağlamaktır. Bunun için kısıtlamanın herkese duyurulması, tüm toplumca bilinir olması hedeflenmektedir. İlanla birlikte kişinin kısıtlanmış olduğu, toplumda herkes tarafından bilinebilir hale gelmektedir. Bu durum kişinin özel alanını, onur ve saygınlığını ihlal etmektedir. Kişilik haklarını ve kişisel verileri koruma amacı ile işlem güvenliğini sağlama amacı ölçülü bir şekilde bağdaştırılmalıdır. Kısıtlanan kişiyle hukuki işlem kurabilecek kişi sayısı dikkate alındığında kararın ilan edilmesi, işlem güvenliğini sağlamak için yapılan ölçüsüz bir düzenlemedir. Bu düzenleme, kişilik haklarının ve kişisel verilerin korunması prensibini tamamen göz ardı etmektedir. Kişilik haklarının ve kişisel verilerin korunması prensibini dikkate alan İsviçre kanun koyucusu vesayet sistemini tamamen değiştirmiş ve fiil ehliyetinin sınırlanmasına yönelik kararların ilan edilmeyeceğini, bunun yerine ilgisini inanılır kılan kimsenin ilgili kurumdan söz konusu kişinin ehliyeti hakkında bilgi talep edebilmesine yönelik bir düzenleme getirmiştir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call