Abstract

Gölbaşı ilçesi şehir merkezi ve yakın çevresindeki yapılaşma genel olarak Doğu Anadolu Fay Zonu’nun (DAFZ) Gölbaşı-Türkoğlu segmenti ile ilişkili bir çek-ayır havzasının alüvyal çökelleri üzerinde yer almaktadır. Söz konusu bu segmentin önceki çalışmalarda sismik boşluk olarak değerlendirmesi ve yıkıcı büyüklüklere sahip deprem üretme potansiyeli dikkate alınarak, günümüze kadar ilçenin imar planına yönelik kapsamlı birçok mühendislik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Ancak, 6 Şubat 2023 tarihinde büyüklükleri (Mw) sırasıyla 7.8 ve 7.7 olan Kahramanmaraş-Pazarcık ve Kahramanmaraş-Elbistan depremleri, Gölbaşı yerleşim alanı için yıkıcı sonuçlar doğurmuştur. İnşaat kalitesinden kaynaklanan hasarların yanı sıra, zemin sıvılaşması, dayanım azalması sonucu taşıma gücü kaybı, zemin deformasyonları ve yanal yayılma gibi zemin davranışından kaynaklanan binaların yıkılması, yan yatması veya batması ve tren raylarındaki deformasyonlar gibi önemli hasarlar da bölgede yaygın bir şekilde gözlenmiştir. Ayrıca, dinamik yükler altında gerçekleşen yanal yayılma ile beraber göl kıyı çizgisi de değişmiştir. Bu çalışma kapsamında, Kahramanmaraş depremlerinin Adıyaman-Gölbaşı yerleşim alanındaki mühendislik yapılarına etkisi ve deprem-zemin etkileşimi, sıvılaşma, yanal yayılma ve yanal yayılma sonucu göl kıyı çizgisinin değişimi ve sıvılaşan zeminlerin fiziksel ve mekanik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmış ve Gölbaşı ilçesi yerleşim alanını kapsayan detaylı yerüstü ve yeraltı araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda, sıvılaşmanın gerçekleştiği noktalarda araştırma çukurları ile sondaj kuyuları açılmış, SPT deneyleri gerçekleştirilmiş ve sıvılaşan ve sıvılaşmayan zeminlerin fiziksel ve mekanik parametrelerin tespiti için örselenmiş ve örselenmemiş örnekler derlenmiştir. Arazi gözlemleri, arazi ve laboratuvar deney sonuçları ile yapılan analizlerde elde edilen sonuçlar dikkate alındığında, sıvılaşan zeminler için önerilen ölçütlerin dışında kalan zeminlerin Kahramanmaraş depremleri sırasında sıvışama davranışı ve dayanım kaybına uğrayarak deformasyon gösterdiği belirlenmiştir. Bu çalışmada elde edilen sonuçların sıvılaşma analizlerinde kullanılan yöntemlerdeki belirsizlik ve sınırlamaların anlaşılması açısından yararlı olacağı değerlendirilmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call