Abstract

Bu çalışma, İngiliz Romantizmi ile yirminci yüzyıl İngiliz roman yazarı John Robert Fowles'un doğa yazımının kuramsal tartışmalarında yer alan doğa yorumlamaları arasındaki ilişkinin yapısını incelemektedir. Romantik akımın İngiliz Edebiyatı'nda on sekizinci yüzyıl sonunda ortaya çıkışının, dönemin edebiyat kuramında doğa kavramının tanımlamaları açısından büyük bir gelişmeye işaret ettiği bu doğrultuda belirtilmektedir. Romantizm esas anlamda, o dönemde İngiltere'de sürdürülmekte olan edebiyat çalışmalarına doğa kavramının yeni bir algısını tanıtmıştır. Doğa kavramı Rönesans İngilteresi'nde Sir Philip Sidney'in klasik Aristocu edebiyat tanımının yorumları ile başlayarak, yazar ve eser arasındaki bağı tümüyle nitelendirmiştir. Bu bağ çerçevesinde doğa çağdaş gerçekliği, daha belirgin bir ifade ile gerçeği belirtmiştir. Bu türde klasik bir doğa kavramı, takip eden iki yüzyıl boyunca özellikle de John Dryden, Alexander Pope ve Samuel Johnson'ın tartışmaları ile İngiltere'de edebiyat çalışmalarını tekelinde tutmuştur. İlk olarak Romantizm akımıyla doğa kavramı gezegenin bütün belirleyici özellikleri ile yeryüzünü ifade etmeye başlayan bir kavram haline gelmiştir. Romantik kuram ayrıca, şairin öznelliğinin geleneksel eleştiri öğretisi karşısındaki önceliğini de vurgulamıştır. Bu çalışma bu nedenle, Fowles'un doğa yazımının aynı zamanda insanın doğayı suistimaline dikkat çekmeyi de amaçlayan Romantik bir yaklaşım olduğunu ileri sürmektedir. Fowles'un doğa yazımı aynı zamanda bu soruna olan genel kayıtsızlığa karşı bir itiraz olarak da okunmalıdır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call