Abstract

Doğu’ya Bakış politikası; İran’ın, Batı ile yüzleşmek için Doğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmesini hedefleyen bir dış politika vizyonudur. İlk kez Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Dönemi’nde İran’ın maruz kaldığı yaptırım ve izolasyonu kırmak amacıyla uygulanmaya başlanmıştır. Ancak Hasan Ruhani’nin 2013 yılında cumhurbaşkanlığı görevine gelmesiyle birlikte izlediği Batı ile yapıcı angajman politikası kapsamında Doğu’ya Bakış politikasının Batı’yı dengeleme yönü ön plana çıkmıştır. ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs 2018’de Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan (KOEP, Nükleer Anlaşma) çekilerek İran’a karşı sert yaptırımlar uygulamasına istinaden İran dış politikasının yönü bir kez daha Doğu’ya dönmüştür. İran’da daha çok muhafazakâr cephe tarafından desteklenen Doğu’ya Bakış politikasının, İbrahim Reisi’nin Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte yeniden İran dış politikasında öne çıktığı görülmüştür. Ancak Reisi hükûmetinin uyguladığı şekliyle Doğu’ya Bakış politikası, çeşitli kısıtlama ve çıkmazlarla karşı karşıyadır. Bu makalenin amacı, söz konusu politikayı dış politika analizi modelleri arasında yeri olan sınırlı rasyonellik modeli perspektifinden değerlendirmek ve bu politikanın esasen mutlak bir rasyonel tercih olmadığını, dış politika karar alıcılarının sınırlı alternatifler arasından en uygun olanını seçmesiyle oluşan zorunlu ve kısıtlı bir tercih olduğunu ortaya koymaktır.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.