Abstract

Çine-Tepecik Büyük Menderes’in güneyinde Çine ovasındaki konumuyla, bölgenin erken dönem kültür tarihine ışık tutan bir merkezdir. Tepecik’in en erken kültür kalıntıları, Kalkolitik döneme (Ege kronolojisinde Geç Neolitik) tarihlenmekte ve yerleşim süreci, Geç Tunç Çağı sonuna değin takip edilmektedir. Bu kronolojik gelişimde, seramik geleneği, tasvir sanatı ve alet teknolojisi, Tepecik’te yaşayan toplumların sosyal yaşamının belirlenmesinde öne çıkan kanıtlardır. Arkeolojik veriler, Batı Anadolu ve Ege dünyasıyla bağlantılı bir kültürel ve kronolojik gelişimi göstermiştir. Tepecik’in bölgelerarası iletişimindeki bu yakınlığı ve kültürel hareketliliği, Kalkolitik dönemden itibaren kapların bezeme stilinde, figürinlerde ve hammadde kaynaklarında görmek mümkündür. Hammadde kaynakları arasında obsidiyen ve çakmaktaşı Kalkolitik, Erken, Orta ve Geç Tunç Çağı’nda kullanım görmüştür. Obsidiyen, Ege adaları ve Orta Anadolu’dan temin edilmiş olup, en erken bölgelerarası ticari ilişkilere ışık tutmaktadır. Erken Tunç Çağı’nda, yerleşime ait mimari ve ölü gömme geleneklerinin anlaşılmasını sağlayan mezarlar, belli bir sosyo-kültürel düzeye ulaşmış toplumlara ait kanıtları vermektedir. Höyüğün stratigrafik ayrımına göre, MÖ 2. Binyılında savunma sistemine sahip yerleşim modeli, bir taraftan Çine-Tepecik’i bulunduğu coğrafyada güçlü bir kent olarak öne çıkarmakta diğer taraftan ise, Anadolu, Ege ve Doğu Akdeniz’e değin takip edilen kültürel ve ticari faaliyetlerin aktif olduğunu göstermektedir. Bu iletişimi, Orta ve Geç Tunç Çağı’nda, tasvir sanatına ait eserler, Miken boya bezeli kaplar, metal eserler ve filolojik anlamda mühür baskıları yansıtmaktadır. Özellikle Geç Tunç Çağı yerleşmesinde Miken seramik geleneği, Ege dünyasıyla olan kültürel birlikteliğini zengin bir buluntu grubuyla göstermektedir. Öte yandan Hitit İmparatorluk dönemine ait Anadolu hiyeroglif yazılı mühür baskıları ise, Tepecik’in Hititlerle iletişimini resmi boyutlara taşımaktadır. Arkeolojik ve filolojik veriler ışığında Çine-Tepecik, Batı Anadolu’nun tarihi coğrafyasında Arzawa/Mira ülkesinin güneyinde, doğal yollara hakim, güçlü bir merkez konumuyla bölge arkeolojisine katkı sağlamaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call