Abstract

Güncel her bilgi geçmişin birikim ve tecrübelerinin toplamıdır. Yani her gelen, eserini geçmişteki mirasın üzerine bina eder. Durum edebiyat ve sanatta da böyledir. Eflatun’un “sanat bir taklittir” sözüne bir de bu açıdan bakılabilir. Her sanat, mevcut olanların taklitlerinden ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla her yeni, eskiden izler taşıyacaktır. Edebi eserler de ortaya konulurken önceki yazılanlardan esinlenilerek kaleme alınmıştır. Klâsik edebiyatımız bunun örnekleriyle doludur. Aslında bütün edebiyat ve sanat eserleri için aynı durum söz konusudur. Modern edebiyat kuramlarında yer alan metinlerarasılık ise, bu tür ilişkilerin tespit ve tenkidinde önemli bir alan olarak kendini göstermektedir. Üzerinde duracağımız; on yedinci asrın tanınmış mutasavvıf simalarından Niyazî-i Mısrî ile ondan iki asır sonra yaşamış Mar’aşîzâde Ahmed Kuddûsî’nin “çağıruram dost dost” redifli şiirlerindeki metinlerarası ilişki, geçen yaklaşık iki asra rağmen belirgin bir şekilde ortadadır. Her iki şairin de mutasavvıf olmasının yanı sıra, hayatlarındaki ortak paydaların benzerlik arz etmesi, söylemlerine de yansımıştır. Bu tür farklı bakışlar edebiyat ve sanatımızın inceliklerine vakıf olmamıza vesile olmaları yanında klâsik edebiyatımızda benzer konuları işlemeyi kabahatmiş gibi görmenin ne kadar büyük bir haksızlık olduğunu ortaya koyması açısından da önemlidir. Bu çalışmada ayrı asırlarda yaşamış olsalar bile aynı tasavvuf denizinde yıkanan iki mutasavvıf şairin şiirlerindeki metinlerarası ilişki ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call