Abstract

İpotek sözleşmesinin temel amacı doğmuş yahut doğacak veyahut doğması muhtemel bir alacağın rehin konusu taşınmaz ile güvence altına alınmasıdır. Temel borç ilişkisindeki asıl alacak ödenmediği takdirde, alacaklı taşınmazın satılmasını sağlayarak, satım bedelinden alacağını elde edebilir. Ancak taraflar, yaptıkları ipotek sözleşmesi ile ipoteğin sağladığı bu güvenceyi süre ile sınırlandırabilir. Bu anlamda, ipoteğin süreli yahut süresiz olarak kurulması mümkündür. İpoteğin süreli olarak kurulduğu durumlarda, ipotek süresinin geçmesi ile ipotek hakkı da sona ermekte ve 2019 yılında 7181 sayılı Kanun’un 19. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 883. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca belirli şartlar dâhilinde, alacaklının iradesine yahut dava açılmasına gerek olmaksızın taşınmaz malikinin talebiyle ipoteğin terkini sağlanabilmektedir. Çalışmamızda, taraflarca sözleşme ile öngörülen ipotek süresinin hukuki niteliği açıklanmaya çalışıldıktan sonra, bu sürenin dolmasının icra hukukuna etkileri üzerinde durulacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call