Abstract

İnsanoğlu avcılık ve toplayıcılık ile başladığı besin hayatına, Neolitik dönemden itibaren tarımı eklemiştir. Zaman içerisinde gelişen tarım, birçok toplumun temel geçim kaynağı olmuştur. Tarımsal faaliyetlerinde tecrübelenen toplumlar, besin üretimine dayalı bir ekonomik modelin ortaya çıkıp gelişmesinin önünü açmıştır. Bu yeni ekonomik model, yerleşik hayat kavramını toplumlara aşılayan temel unsur olmuştur. MÖ. 2. binyıl Anadolu’sunun büyük bir siyasi gücü olan Hitit ülkesi, diğer toplumlar gibi tarıma büyük bir önem vermiştir. Hititçe metinlerde, ekip biçme işlemini gerçekleştiren çiftçiler, LÚAPIN.LÁ Sumerogramı ile anılmaktadır. Hitit Anadolu’sunun topraklarının ekilip biçilmesini sağlayan çiftçilerin ilk görevleri, elde ettikleri ürünleri insanlardan önce ve tam zamanında tanrılara sunmaktır. Bu konuyla ilgili uyarılan ve aksi bir durumda cezalandırılacakları belirtilen çiftçiler, siyasi antlaşma metinlerinde diğer kaçak kimselerden farklı olarak “işi teslim etme” olgusu çerçevesinde değerlendirilmiştir. Belgelerde, tahıl ambarlarının sorumluları olarak da karşımıza çıkan çiftçilerin, ekip biçme ve ürünü teslim etme işlemleri esnasında yalan söylemesi durumunda cezalandırılacağını görmekteyiz. Tarımsal faaliyetlerinin yanında, kimi zaman hayvanların tedarik ve muhafaza edilmesi işlerini yerine getiren çiftçiler, farklı görev ve fonksiyonları ile Hitit ekonomisinin en önemli bileşenlerinden birisi olmuştur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call