Abstract

<p><strong>Abstract</strong></p><p>Dr. Bahaeddin Şakir Bey (1874-1922) was a forensic medicine specialist in addition to being an important political figure who worked in critical positions in breaking points of the whole world history. He later had to go to Paris because of the political activities he attended since the days he studied in The Faculty of Military Medicine. As he completed his forensic medicine specialization in Paris Faculty of Medicine, the Young Turks movement abroad gained a certain momentum with his arrival.</p><p>He returned to Istanbul after the proclamation of constitutional monarchy and while he was teaching forensic medicine and working as associate dean in the faculty of medicine, he wrote Textbook of Forensic Medicine which is the first copyrighted work in forensic medicine field in our country. He was assigned as the first director of Legal Medicine Directorate. He also worked as the head physician in Red Crescent Hospital in Edirne during the Balkan War.</p><p>He worked in top-level tasks in Party of Union and Progress which was a remarkable party in its period and the political intelligence organization of the period The Special Organization. He also played an active role in the independence of provinces while working in the Caucasian Front in World War I. In addition to being the originator of "Armenian Deportation", he played a role in; its planning during his visits to the eastern cities.</p><p>After World War I, he had to go abroad and was sentenced to death in his absence. His activities attracted attention and he was invited to the Congress of the Peoples of the East of the Soviet Union. After he was killed by an Armenian assassin in Berlin in 1922, Atatürk protected his wife and children in personally and didn't refrain his support and help.</p><p><strong>Öz</strong></p><p>Dr. Bahaeddin Şakir Bey (1874-1922); sadece ülkemiz değil, dünya tarihi açısından da kırılma noktası olan dönemlerde, kritik görevlerde bulunmuş önemli bir siyasi figür olması yanında adli tıp uzmanı bir hekimdir. Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye’deki öğrencilik yıllarından itibaren içinde bulunduğu siyasal faaliyetleri nedeniyle, sonradan Paris’e gitmek zorunda kalmıştır. Bir yandan Paris Tıp Fakültesi’nde adli tıp ihtisasını tamamlarken, yurtdışındaki Jön Türk hareketi de onun gelişiyle birlikte belirgin ivme kazanmıştır.</p><p>Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’a dönmüş, tıp fakültesindeki adli tıp hocalığı ile dekan yardımcılığı görevleri sırasında ülkemizdeki adli tıp alanında ilk telif eser olan “Tıbb-i Kanuni Dersleri” kitabını yazmıştır. Kendisinin ayrıca, taşraya atanan hekimlere yönelik rehber niteliğinde yazmış olduğu bir kitap ile ölüm olgusunu işlediği bir başka adli tıp kitabı da mevcuttur. Günümüzdeki Adli Tıp Kurumu’nun ilk nüvesi olarak kurulan “Tababet-i Adliye Şubesi”nin ilk müdürü olarak atanmıştır. Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin yeniden organizasyonunda ve Balkan Savaşı sırasında Edirne’deki Hilal-i Ahmer Hastanesi başhekimliği görevinde bulunarak, tıp alanındaki katkılarını akademi ile sınırlı tutmamıştır.</p><p>Bir döneme damgasını vuran “İttihat ve Terakki Cemiyeti”nde ve dönemin siyasal istihbarat örgütü “Teşkilat-ı Mahsusa”da üst düzey görevlerde bulunmuş, 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde görev alarak; Artvin, Ardanuş ile Ardahan’ın kurtuluşunda bizzat rol oynamıştır. “Ermeni Tehciri”nin fikri ideoloğu olması yanında, doğu vilayetlerine giderek bizzat planlanmasında rol almıştır.</p><p>1. Dünya Savaşı’nın ardından yurtdışına çıkmak zorunda kalmış, gıyabında idama mahkum edilmiştir. Yurtdışındayken sürdürdüğü, Müslüman milletlerin mücadelesine dair faaliyetleri ilgi çekmiş ve Sovyetler Birliği’nin Doğu Halkları Kurultayı’na davet edilmiştir. 1922 yılında Berlin’de Ermeni bir suikastçı tarafından öldürülmesi sonrasında, Atatürk; eşi ve çocuklarına bizzat sahip çıkmış, desteğini ve yardımlarını esirgememiştir.</p>

Highlights

  • a forensic medicine specialist in addition to being an important political figure who worked in critical positions in breaking points

  • He later had to go to Paris

  • because of the political activities he attended since the days

Read more

Summary

Fasikül

1911 yılında basılan ve 94 sayfadan ibaret olan bu fasikülün temel konusunu Abortus/Küretaj oluşturmaktadır. Dr Bahaeddin Şakir tarafından 1910/1911 yılında yazılan, Tıbb-i Kanuni Dersleri kitabının kapağı. Daha çok taşrada görev yapan hekimlere yönelik; adli tıbbi bilgiler, yasal sorumluluklar ile mevzuata dair önemli bilgilerin paylaşıldığı, hukuki ve bilimsel olarak iki bölümden ibaret olup, 1914 yılında basılmıştır.. Kendisinin Dr Vasfi Bey ile birlikte kaleme aldığı bu eser, iki bölüm halinde olup, 1918 yılında basılmıştır.. Dr Bahaeddin Şakir Bey, dekan yardımcılığı ile adli tıp hocalığı görevini ifa ederken, vazifesini sadece fakülte sınırları ile kısıtlı tutmamıştır. Balkan Savaşı döneminde Edirne’de görev yapan Fransız Konsolosu Marcel Cuinet, kaleme aldığı günlüğünde; “Dr Bahaeddin Şakir Bey’in büyük bir fedakârlıkla idare etmekte olduğu, Hilal-i Ahmer Merkez Hastanesi’ne gittim. Yeni Mecmua dergisi; Türk edebiyatı ile ülkemizin basın tarihi açısından oldukça önemli bir dergi olup derginin yazar kadrosu içerisinde Dr Bahaeddin Şakir Bey de yer almaktaydı.. Oturanlar soldan sağa: Nihat Bey, Küçük Talat Bey, Fuat Köprülü, Necmettin Sadık, Dr Bahaeddin Şakir Bey, Refik Halid, Falih Rıfkı, Fazıl Ahmet

Dünya Savaşı Sonrasında Yurtdışına Çıkışı ve Doğu Halkları Kurultayı
Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call