Abstract

Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli’nin Horasan-Nişabur’dan Anadolu’ya seyahati sırasında uğradığı Aslanlı Sahra’da taşa çevirdiği aslanlar konusu ilgimi çekmiş ve 2016 yılında Luristan’a gerçekleştirdiğim keşif gezisi bir araştırmaya dönüşmüştü. Hünkâr, geleneksel Doğu- Batı “Hac ve Göç” yolundan yani Hemedan-Kuzey Luristan (Lek–Delfan) toprakları üzerinden Irak topraklarına geçmişti. Hünkâr’ın Vilayetnamesi’nde izlendiği gibi bölgede Hünkâr’a bağlı Hünkâri inancı yeşermişti.Günümüz Hünkâri inancı, Hünkâr’dan yaklaşık yüz yıl sonra bölgede (Lek–Delfan’da) faaliyet gösteren Sultan İshak’ı inanç kurucusu olarak kabul eder. Öğreti de (İnanışta) yüce yaratıcının adı Farsça “Havendkâr” idi. (Havendkâr, Handkâr, Havendigâr, Hüdâvendigâr, Hünkâr) Türkiye Türkçe’sinde “Hünkâr” ve “Hüdâvendigâr” biçimi önem kazanarak, dünyevileşmiştir. Sadık Safizade’nin derlediği “Name-i Serencam” adlı inanca ait kutsal kitapta, Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli, yaşadığı zamanın Hünkâr’ıdır. İnancın ilk ve en önemli şairi Bayrak Kuşcuoğlu’nun şiirleri de Türkçe’dir.
 Sultan İshak’ın takipçileri Hünkâriler günümüz İran sahasında “Ehl-i Hak” (ve Ali İlâhi /Aliyü’l İlâhi) topluluklarıdır. İnançları esas olarak şiir formunda korunmuştur. “Farsça: Guyende, Arapça: Kelâmgu, Türkçe: Söyleyici” olarak hitap edilen 24 sufi söyleyici, başlangıç tarihlerinden itibaren inancı, Türkçe şiir-nefeslerle ifade etmişlerdir. İnanç kurucusu Sultan İshak’tan sonra inancın en kutlu kişisi, inanç kurucusunun torunu ve aynı zamanda Sultan İshak’tan sonra inancın liderliğini üstlenen Şah İbrahim’dir. Şah İbrahim döneminin söyleyicisi (kelâmgu, guyende) Bayrak Kuşcuoğlu, Ehl-i Hak inancın ilk söyleyicisi ve en önemli, en bilinen ve en ünlü şairidir.(Kuşkusuz sonraki dönemlerde diğer etnik gruplara hitap eden şairler de vardır.) Ehl-i Haklar’la ilgili çevreler, 24 guyendeden Kul Veli ve Kuloğlu’nun Hacı Bektaş’la, Yunus’un Yunus Emre ile ilgili olduklarını düşünmektedirler (Bu konunun da araştırılması umuduyla). İnancın takipçilerinden özellikle Türk-Ateş Beyli topluluğu, en büyük topluluk olup, çeşitli tahminlere göre, Ateşbeyliler’in oranı %30-40 arasındadır (Hünkâri inancı yani “Ehl-i Hak’lar” ve “Ali İlâhi /Aliyü’l İlâhi’ler” ayrı bir yazı konusudur.).
 Orta Doğu coğrafyasında bin yıllık Türk egemenliğinin başlamasıyla birlikte, Hünkâri inancının yeşerdiği Hemedan-Musul arasındaki bu “Hac ve Göç” yoluna, Türk soylu toplulukları yerleşmiş, yüzyıllar boyunca yolun güvenliği, öncelikle Türk soylu topluluklara emanet edilmiştir (Kanuni’nin 1533-1535 seferi sonrası Hemedan şehrinden Musul’a kadar topraklar Osmanlı yönetimindedir). Günümüzde Luristan bölgesinin ve Lekler’in etnik yapısı hakkında tartışmalar sürmektedir. Bu araştırmamızın gösterdiği gibi Lekler, Anadolu’da hatta İran’da soydaşları olan, Türk asıllı topluluklardır. Oryantalistlerin sürekli ilgi alanında bulunan bölge, kültürel tarihimizin bir parçasıdır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call