Abstract

Osmanlı-Türk modernleşme tarihi içindeki tartışmalı konulardan biri, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemleri arasındaki kopuş ve süreklilik etrafında ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti’nin doğrudan varisi olan Türkiye Cumhuriyeti 1923’ten sonra ortaya koyduğu bir dizi radikal reformla birlikte, Osmanlı geçmişinden kopmaya başlamıştır. Bu yönelim, özellikle 1930’dan sonra belirgin hale gelmiş ve adına Kemalizm denen bir ideolojik çerçeve içinde, imparatorluk bakiyesi sosyal ve kültürel mirasın üzeri çizilmiş ve görmezden gelinmiştir. Bu amaca dönük olarak Cumhuriyet ideolojisi, yeni bir tarih yazımı ve kavramsallaştırmasına girişmiş ve buna paralel olarak bütün okul kitapları ve tarih eğitimi de yeni benimsenen ideolojik duruşa göre yeniden düzenlenmiştir. Bu makale, bütün bu süreci erken Cumhuriyet düşüncesinde Namık Kemal algısının analizi üzerinden ele almaktadır. Uzun Osmanlı-Türk modernleşme sürecinin öncü isimlerinden biri olan Namık Kemal’in etkisi, 1923’ten sonra da devam etmiş ve özellikle 1938’de Atatürk’ün ölümünün ardından Namık Kemal, Osmanlı geçmiş ile Cumhuriyet gerçeği arasında bir bağlantı kurmaya girişen bir grup entelektüel için temel bir dayanak noktası olarak işlev görmüştür. Tarihsel miras kavrayışının yeniden dönüşüme girdiği bu dönemde, Namık Kemal geçmiş ile bugün arasında bir köprü işlevi görmüştür.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.