Abstract

Çalışmamızda Heidegger’in ontolojik olarak ele aldığı vicdanın Dasein için nasıl mümkünlük alanı olduğunu izah etmeye çalıştık. Heidegger, kendinden önceki düşünürlerden ayrışarak ahlak temelli bir vicdan analizi yerine ontolojik bir perspektifle onu ele almaya çalışmıştır. Ona göre fırlatılmışlık içerisinde dünyaya fırlatılan Dasein hissettiği kaygı ve belirsizlik nedeniyle herkes-benliğine sığınırken kendi sahih olanaklarını kapatmaktadır. Vicdan, Dasein’ın kapattığı varlık olanaklarına dönüşünün yegâne anahtarıdır. Herkes-benliğine kapılan Dasein’a celp etmek suretiyle çağrıda bulunan vicdan, Dasein’ı kendi suçlu/borçlu olmaklığına öne doğru davet eder. Yapılan çağrı sahih bir sessizlikten beslenerek Dasein’ın tekinsizliğinden gelmektedir ve kendisi hakkındadır. Suçlu/borçlu olma Dasein’ın eksikliği ve tamamlanmamışlığı olarak anlaşılmalıdır. Çağrıya kulak veren Dasein herkes-benliğine sığınarak kapattığı varlık olanaklarını açmak için kendi seçimlerine şans tanımaktadır. Vicdan Dasein’ı öne çağırdığında onu durum fenomeninin içerisine çağırarak fiili olarak olanaklı olan imkânları öncelemesini sağlar. Dasein kapalılığı-açma-kararlılığı sayesinde kapattığı varlık minvallerini açımlayarak herkes-benliğinden kendi olanaklarına geri dönebilmektedir. Çalışmamızda Heidegger’in kendi vicdan düşüncesine ontik vicdan perspektifinden yapılabilir gördüğü dört itirazı da irdeledik.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call