Abstract
Kantçı strateji skolastik dönem boyunca etkisinden çıkılamayan teolojik ahlak perspektifinin yıkılmasına yol açarken, aklın otonomisi argümanıyla hesaplaşmayan bir ahlakın düşünülemez olmasını sağlamıştır. Ahlak yasasını düşünebilme ve bu yasa doğrultusunda seçimlerde bulunma ve eyleme özgürlüğünü savunan bu argüman, insanın doğası gereği, kendi yasalarını belirleyen bir varlık olduğu kabulüne dayanmaktadır. Ancak bu kabul, insan ve yaşam dünyasına ilişkin yeni birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar karşısında gelişen varoluşçu itirazın en radikal temsilcilerinden Heidegger, Kant tarafından benimsenen kavram ve kategorilerin neredeyse tamamını reddetmiş ve işi etik veya ahlakın hiçbir hükmü olmayacağı bir düşünce sistemi inşa etmeye vardırmıştır. Heideggerci düşüncede ahlakın olanağı sorununun ele alınacağı bu çalışmada, geleneksel batı felsefesinin kalıplarından kurtulabilmek için ahlak kavramının terkedilmesi dışında bir seçenek bulunamayacağı iddiasının tartışmaya açılması hedeflenmektedir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
More From: Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.