Abstract

Osmanlı İmparatorluğu'nda zindan, kale, kürek ve nihayet 1831'de cezaevi olarak kullanılmaya başlayan Mehterhâne'den, 1871'de Hapishâne-i Umûmî'ye geçiş son derece ağır adımlarla gerçekleşen sıkıntılı bir süreçtir(1). XIX. yüzyıl itibarıyla imparatorluğun içinde bulunduğu zincirleme siyasiiktisadi sıkıntılar, iç ve dış politikanın önceliklerini de belirlemiştir. Bu sancılı dönemde hapishane ve tevkifhanelerin ıslahı ile bunun en önemli unsuru olarak yeni binaların inşası, doğal olarak öncelikli ve acil gündem maddeleri arasında yer almamıştır. XIX. yüzyıl ortalarına dek İstanbul'da Mehterhâne dışındaki belli başlı hapishaneleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Tersâne-i Âmire Zindanı, Baba Cafer Zindanı, Babıâlî Tomruğu, Bâb-ı Seraskerî Tomruğu, Ticarethâne-i Âmire ve Tophâne-i Âmire hapishaneleri(2).

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call