Abstract

Problem Durumu : 19. yuzyilin sonlarinda baslayip Ikinci Dunya Savasi’na kadar devam eden surecte, psikoloji alaninda genel anlamda hayatin negatif yonlerine odaklanan, sorunlari teshis ve tedaviye yogunlasan ve bireylerin guclu yonleri yerine sorunlu yonlerine odaklanan bir yaklasimin egemen oldugu gorulmektedir. Ozellikle Ikinci Dunya Savasi’ndan sonra savasin etkisi, humanizm anlayisinin yayginlasmasi, hayatin pozitif yonlerini kucaklamaya yonelik ihtiyac psikolojide hakim paradigmada farklilasmalara neden olmustur. Bu cercevede Carl Rogers, Abraham Maslow gibi onculerin calismalarinin etkisiyle insanlarin guclu yonlerine olan vurgu artmaya baslamistir. Pozitif psikoloji yaklasimi patoloji (hastalik) odakli bu bakis acisina onemli elestiriler getirmis ve psikolojinin hayatin pozitif yonlerini kucaklamasi gerektigini ve bireylerin guclu yonlerine odaklanarak onlarin iyi oluslarini arttirmayi hedeflemesi gerektigini ileri surmustur. Bu cercevede ortaya cikan ortaya cikan calismalar 2000’li yillarin basinda Pozitif Psikoloji alaninin sistematik olarak ortaya cikmasina zemin hazirlamistir. Pozitif psikoloji yaklasiminin yayginlasmasiyla birlikte mutluluk, iyi olus, yasam doyumu gibi konular sikilikla arastirilmaya baslanmistir. Bu baglamda bireylerin yasam doyumlarini ve iyi olus duzeylerini yordayan degiskenlerin ortaya konulmasi ve bu degiskenlere iliskin cesitli kuramsal ve uygulamali calismalarin gerceklestirilmesi onem kazanmistir. Bu baglamda sukran, umut, iyimserlik ve yasam doyumu degiskenlerinin birbirileriyle olan iliskilerinin ortaya konulmasi ve bu degiskenlerin iyi olusu yordama duzeylerinin ortaya konulmasinin yararli olacagi dusunulmektedir. Arastirmanin Amaci : Yukarida ifade edilenler baglaminda, bu arastirmanin amaci, universite ogrencilerinde sukran, yasam doyumu, iyimserlik ve umut duzeylerinin psikolojik iyi olus durumunu, goreli onem sirasina gore, hangi duzeyde yordadigini bir regresyon modeli ile ortaya koymaktir. Bu amac cercevesinde sozu edilen degiskenlerin arasindaki iliskilerin ortaya konulmasi ve bu degiskenlerin iyi olusu yordama duzeylerinin onem sirasina gore belirlenmesi amaclanmaktadir. Diger yandan arastirmada ele alinan degiskenlerin cinsiyete gore anlamli farklilasma gosterip gostermedigi incelenmektedir. Arastirmanin Yontemi : Arastirma tarama modeli ile gerceklestirilen nicel bir calismadir. Arastirmanin calisma grubu universite ogrencilerinden olusmaktadir. Calismaya Van Yuzuncu Yil Universitesi, Mus Alparslan Universitesi, Erzincan Binali Yildirim Universitesi ve Ankara Universitesinde, 2017-2018 egitim ogretim yilinda cesitli fakulte ve bolumlerde ogrenim gormekte olan 510 ogrenci katilmistir. Arastirmaya katilanlarin % 70,4’unu (359) kadin, % 29,6’sini ( n= 151) erkekler olusturmaktadir. Katilimcilarin yas araligi 17-30 araliginda degismekte olup, yas ortalamasi 21,5’tir (S x= 2,05). Arastirmada veri toplama amaciyla Psikolojik Iyi Olus Olcegi Yasam Doyumu Olcegi,, Sukran Olcegi, Yasam Yonelimi ve Umut Olcegi kullanilmistir. Veri analizinde coklu dogrusal regresyon analizinden yararlanilmistir. Veri analizi oncesinde normallik, dogrusallik ve homojenlik varsayimlarinin yani sira, coklu dogrusal regresyon modelinin sayiltilari olan cok degiskenli normal dagilim, dogrusallik, yordayici degiskenlerle bagimli degisken arasinda dogrusal bir iliski, bagimsiz degiskenler arasinda coklu baglanti (multicollinearity) probleminin olmamasi, hata terimlerinin varyansinin sabit ve hata terimlerinin ortalamasinin sifira esit olmasi varsayimlari incelenmistir. Varsayimlarin karsilandigi anlasildiktan sonra temel analizler yapilmistir. Analizlerde SPSS paket programi kullanilmistir. Veri analizi surecinde betimsel istatistikler, iki asamali coklu dogrusal regresyon analizi, bagimsiz orneklem t testi ve Pearson Momentler Carpimi Korelasyon Katsayisi yontemlerinden yararlanilmistir. Arastirmanin Bulgulari : Arastirmada sonucunda yasam doyumu, sukran, iyimserlik ve umut degiskenlerinden sadece yasam doyumu duzeyinin cinsiyete gore anlamli sekilde farklilastigi, diger degiskenlerde bir farklilasma olmadigi belirlenmistir. Diger yandan arastirmadaki butun degiskenlerin birbirileriyle anlamli pozitif iliskilere sahip olduklari sonucuna ulasilmistir. Psikolojik iyi olusu yordayan degiskenlere iliskin asamali regresyon analizi sonuclari psikolojik iyi olusu en fazla yordayan degiskenlerin sirasiyla sukran, umut, iyimserlik ve yasam doyumu oldugu belirlenmistir.Arastirmada psikolojik iyi olusun en guclu yordayicisinin sukran duyma oldugu belirlenmistir. Buna gore sukran duyma tek basina iyi olustaki degisimin yaklasik yuzde 36’sini yordamaktadir. Arastirmanin Sonuclari ve Onerileri : Bu arastirmada farkli sehirlerde ve farkli universitelerde ogrenim gormekte olan universite ogrencilerinde psikolojik iyi olus, yasam doyumu, sukran, iyimserlik ve umut degiskenleri arasindaki iliskiler incelenmis ve olusturulan regresyon modeli test edilmistir. Arastirma sonucunda ele alinan degiskenlerin birbirileriyle cesitli duzeylerde anlamli pozitif iliskiler icinde oldugu ortaya konulmustur. Arastirma bulgulari cercevesinde arastirmacilara iyi olusu yordamaya iliskin pozitif duygularin cesitlenerek benzer arastirmalarin tasarlanmasi, bu arastirmada ele alinan degiskenler arasindaki aracilik iliskilerine yogunlasarak yeni model onerilerinin ortaya konulmasi, calismanin farkli yas ve meslek gruplariyla tekrarlanmasi onerilmektedir. Uygulayicilarin bu arastirmanin bulgularindan hareketle sukrani arttirmaya ve sukran araciligiyla bireylerin iyi oluslarina katki sunmaya, iyimserlik ve umut calismalari araciligiyla iyi olusu arttirmaya ve bireylerin yasam doyumlarini yukseltmeye iliskin calismalar yapmalarinin onemli oldugu dusunulmektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call